8. Hukuk Dairesi 2014/7331 E. , 2014/7368 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Büyükçekmece 1. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 22/11/2012
NUMARASI : 2009/749-2012/1488
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire"ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR
Davacı üçüncü kişi vekili, Büyükçekmece 3. İcra Müdürlüğü’nün 2009/15497 ve 15498 sayılı Takip dosyalarında yapılan 16.04.2009 günlü hacze konu menkullerin davacı Şirketlere ait olduğunu, haciz adresini ortaklaşa kullandıklarını, burasını borçlu Şirket"e kiraya verdiklerini, iki ay içinde borçlunun isteği üzerine kira sözleşmesini karşılıklı feshettiklerini, 12.01.2009 tarihi itibarı ile taşınmazı tahliye ettiğini, satın alınan mallara ilişkin 12.01.2009 ve 14.01.2009 tarihli faturaların düzenlendiğini, satış bedellerinin senet ile vadesi geldiğinde ödendiğini, tahliyeden sonra P.. Ltd. Şti."nin gerekli başvurularını yaparak burasını gece kulübü olarak işletmeye başladığını, mahcuzların iki şirkete ait olduğunu belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına ve tazminata karar verilmesini istemiştir.
Davalı alacaklı vekili, sunulan delillerin borcun doğum tarihinden sonra düzenlendiğini, istihkak iddiasını kanıtlamaya elverişli olmadığını, icra takibinin borçluya satılıp bedeli tahsil edilemeyen eşyalar nedeni ile yapıldığını, bunların üçüncü kişilere satılmış gibi gösterilerek alacaklıdan mal kaçırmaya çalışıldığını, bu nedenle tasarrufun iptali davası açıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Davalı borçlu Şirket yetkilisi, dava konusu mahcuzları 12.01.2009’da üçüncü kişilere sattıklarını belirtmiştir.
Mahkemece toplanan delillere göre: davacı ve borçlu Şirketlerin ortaklık yapısının farklı olduğu, arada kira ilişkisinin bulunduğu ancak feshedildiği, arada yapılan mal devri ile buna ilişkin faturaların istihkak iddiasını kanıtlamaya elverişli olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile iki ayrı takip dosyasına konu hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir.
Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir.
Davacı üçüncü kişiler, alacaklısı ve takip borçlusu aynı olan Büyükçekmece 3. İcra Müdürlüğü’nün 2009/15498 ve 2009/15497 sayılı Takip dosyalarında yapılan 16.04.2009 günlü hacizlere yönelik istihkak iddiasında bulunmaktadırlar. Haciz adresinde takip borçlusunun kiracı sıfatı ile faaliyet gösterdiğini, sözleşmenin 15.10.2008’de imzalandığını, bundan yaklaşık üç ay kadar sonra 12.01.2009’da karşılıklı olarak feshedildiğini ve borçlunun kullandığı malzemeleri kendileri adına fatura ederek ayrıldığını, mülk sahibi olarak aynı yerde faaliyete başladıklarını iddia etmektedirler.
Takibe konu borç, 13.03.2009 tarihli faturadan kaynaklanmaktadır.
Davalı borçlunun kiracı sıfatı ile bulunduğu yerden, sözleşme tarihinden yaklaşık üç ay gibi kısa bir süre sonra faaliyetine son vererek ayrılması, bu sırada iş yerindeki yüklü miktardaki eşyayı kiralayanlar adına fatura etmesi, mahcuzların da bu eşyalardan olması olguları bir arada değerlendirildiğinde, borcun doğum tarihinden sonra alacaklıdan mal kaçırmak için danışıklı işlemler yapıldığının kabulü gerekir.
Gerçekten de borç, işletmeden kaynaklanmaktadır. Davacı üçüncü kişiler, iş yerinin mülk sahibi olmalarının yanı sıra, aynı alanda faaliyet göstermeleri nedenleri ile de borçlunun içinde bulunduğu mali durumu bilebilecek durumdadırlar. Buna rağmen ve haciz baskısı altında aynı yerde, aynı malzemelerle faaliyete başlamaları ticari yaşam içinde sıklıkla karşılaşılan bir durum olarak kabul edilemez.
Davanın reddi yerine, oluşa ve dosya içeriğine uygun düşmeyen gerekçe ile kabulüne yönelik yazılı biçimde hüküm kurulması hatalı olmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK"nun 366 ve 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK"nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 21,15 TL peşin harcın istek halinde geri verilmesine
17.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.