Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/6476
Karar No: 2014/7367
Karar Tarihi: 17.04.2014

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2014/6476 Esas 2014/7367 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2014/6476 E.  ,  2014/7367 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Konya 1. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 28/02/2013
    NUMARASI : 2010/1061-2013/169

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire"ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı üçüncü kişi vekili, Konya 5. İcra Müdürlüğü’nün 2010/9291 sayılı Takip dosyasında yapılan 22.09.2010 günlü hacze konu makinelerin davacı üçüncü kişiye ait olduğunu, haciz adresinin ve mahcuzların borçlu ile ilgisinin bulunmadığını, mülkiyet karinesinin üçüncü kişi yararına olduğunu, borçlu ve üçüncü kişi arasındaki ortaklık ilişkisinin Şubat 2010 itibarı ile sona erdiğini ve davacının haciz adresindeki iş yerini kiralayarak kendisi adına faaliyete başladığını, belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına ve tazminata karar verilmesini istemiştir.
    Davalı alacaklı vekili, Türkmenler Makine isimli firmaya makine sattıklarını, sözleşmede üçüncü kişinin de adının bulunduğunu, ayrıca yine üçüncü kişinin bununla ilgili 31.05.2010 itibarı ile alacaklı firmaya banka havalesi ile ödeme yaptığını, Şubat 2010 itibarı ile borçlu aralarındaki ortaklık ilişkisinin sona erdiği iddiasının gerçeği yansıtmadığını, makinelerin bedeli ödenmediği için icra takibi başlatıldığını, diğer yandan davacının teslim edilen makineleri haciz mahalline getirdiğini haciz sırasında kabul ve beyan ettiğini, sunduğu delillerin de istihkak iddiasını kanıtlamaya elverişli olmadığını belirterek davanın reddine ve tazminata karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
    Davalı borçlu, usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara katılmadığı gibi cevap da vermemiştir.
    Mahkemece toplanan delillere göre: dava konusu mahcuzların üçüncü kişinin sunduğu fatura kapsamında kaldığının keşif ve bilirkişi incelemesi ile belirlendiği, faturanın satıcı firmanın ticari kayıtlarında yer aldığının yine bilirkişi incelemesi ile belirlendiği, ancak kapanış tasdikleri olmadığından bu şirkete ait ticari defterlere delil olarak itibar edilmediği, borçlu ve üçüncü kişinin birlikte çalıştıkları, mahcuzları birlikte kullandıkları, davacının mahcuzların kendisine ait olduğunu kanıtlayamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1.İİK’nun 96, 97. maddelerinin uygulanmasına yönelik şikâyet başvurusunun yapılan incelemesinde:
    İcra mahkemesi kararlarından hangilerinin temyiz olunabileceği özel hükümlerle ve genel olarak da İİK’nun 363. maddesinde birer birer açıklanıp gösterilmiştir. Bunların dışında kalan Mahkeme kararları kesindir. Yargıtay’ca incelenmesi istenen karar, hacizde 96,97. maddelerinin uygulanmasına yönelik şikâyet başvurusu niteliğinde olup, bu maddelerle tespit edilen kararlar arasına girmeyip kesin nitelikte bulunduğundan temyiz dilekçesinin reddi gerekmiştir.
    2.Üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davasının temyiz incelemesinde ise;
    2-a)Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı üçüncü kişi vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-b) İstihkak davalarında alacaklı yararına tazminata hükmedilebilmesi için İİK’nun 97/13. maddesinde aranan tüm koşulların bir arada bulunması gerekir. Buna göre istihkak iddiasının reddinin yanı sıra teminat karşılığında takibin (ya da satışın) talikine de karar verilmiş olmalıdır.
    Gerçekten de; İİK’nun 97/13. maddesinde: “…Takibin talikine karar verilirse, haksız çıktığı takdirde alacaklının muhtemel zararına karşı davacıdan 36 ncı maddede gösterilen teminat alınır.…“ düzenlemesi ve aynı maddenin 13. fıkrasında ise: “…Değişik fıkra: 09/11/1988 - 3494/11 md.) İstihkak davası üzerine takibin talikine karar verilip de neticede dava reddolunursa alacaklının alacağından bu dava dolayısıyla istifası geciken miktarın yüzde kırkından aşağı olmamak üzere davacıdan tazminat alınmasına hükmolunur…“ düzenlemesi yer almaktadır.
    Buna göre; alacaklı yararına tazminata hükmedilmesi için takibin taliki kararı ile birlikte alacaklının olası zararını karşılamak üzere, istihkak iddia eden kişiden İİK’nun 36. maddesinde gösterilen teminatlardan birisini almak zorundadır. Dava konusu hacizli mallar istihkak iddiasının reddine yönelik kararın kesinleşmesinin ardından zaten paraya çevrilecektir. Önemli olan bu süreçte alacağın tahsilinin gecikmesinden kaynaklanan zararın da karşılanmasına elverişli bir teminatın üçüncü kişi tarafından yatırılmış olmasıdır.
    Bu nedenle somut olayda alacaklı yararına tazminata hükmedilebilmesi için aranan yasal koşulların gerçekleşmediği dikkate alınmadan kısa kararda yazılı biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    Bununla birlikte 6100 sayılı HMK’nun 297. maddesinin 2. bendi uyarınca, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Diğer yandan aynı Kanun’un 298. maddesinin 2. bendi gereğince gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz.
    Buna göre; tefhim edilen kararda davacı aleyhine tazminata karar verilip, gerekçeli kararda bu konuda hüküm kurulmaması doğru olmamıştır ve bozma sebebidir.

    Kabule göre de; İİK’nun 97/13. maddesindeki tazminat oranının 05.07.2012’de yürürlüğe giren 6352 sayılı kanun’un 19. maddesi ile %20’ye indirildiğinin dikkate alınmaması hatalı olmuştur.
    Davacı üçüncü kişi vekilinin yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz dilekçesinin REDDİNE, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK’nun 297/ç) ve İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunabileceğine; (2-a) numaralı bentte açıklanan nedenlerle diğer temyiz itirazlarının reddine; (2-b) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 24,30 peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 17.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi