13. Hukuk Dairesi 2016/21121 E. , 2019/7379 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı şirket ile davalı Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu"na bağlı ... Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi arasında temizlik hizmeti alımlarına ait 04/05/2009-31/07/2009 ve 01/08/2009-01/12/2011 tarihleri aralığını kapsayan 2 adet sözleşme imzalandığını, söz konusu sözleşmelerin uygulanması neticesinde davalı tarafça davacı şirkete hizmet alımına dair yapılan hak ediş ödemelerinden %5 oranında sigorta primi kesintisi yapıldığını, her iki sözleşmeden kaynaklı toplam kesinti tutarının 54.541,28 TL olduğunu, 5510 sayılı SGK"nun 81. maddesine göre işveren hissesinin 5 puan kısmına isabet eden tutarın hazinece karşılanacağı hükmünün bulunup kanun maddesinde belirtilen bütün koşulları taşımasına rağmen davalı tarafça hak ediş ödemelerinden %5 oranında kesinti yoluna gidilmesinin haksız ve kanuna aykırı olduğunu bildirerek toplam 54.541,28 TL"lik kesintilerin kesinti tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davacının alacağı olan 52.382,41 TL"nin kesinti tarihlerinden itibaren avans faizi oranları ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı, davalı idarenin hakedişlerden hazine teşvik tutarı toplamı 54.541,28 TL kesintinin her bir hakediş için ödemesinin yapılması gerektiği tarihten itibaren tahsili tarihine kadar işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini istemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 52.382,41 TL’nin kesinti tarihlerinden itibaren avans faizi oranları ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. 6098 sayılı yasanın 117. maddesi uyarınca muaccel bir borcun borçlusu ancak alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur. Muaccel hale gelmiş bir borçtan dolayı alacaklının herhangi bir ihtarı yok ise anılan yasa maddesi uyarınca faize ancak dava tarihinden itibaren hükmedilmesi gerekir.Dava konusu olayda davacı, kendi hakedişlerinden kesilen dava konusu miktarların ödenmesi için dava tarihinden önce davalıya ihtar çekerek onu temerrüde düşürdüğünü iddia ve ispat etmemiştir. Bu itibarla hüküm altına alınan alacağa dava tarihinden itibaren faiz uygulanması zorunludur. Mahkemenin değinilen bu yönü gözardı ederek yapılan kesintilere dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, usulün 438/7.maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ:Birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 1.bendindeki “52.382,41 TL"nin kesinti tarihlerinden itibaren avans faizi oranları ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” ibaresinin çıkartılarak yerine aynen “52.382,41 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” sözcüğünün yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.