Hukuk Genel Kurulu 2017/1336 E. , 2020/350 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
1. Taraflar arasındaki “maddi tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Hakkari Asliye Hukuk Mahkemesince asıl davanın kısmen kabulüne birleşen davanın reddine dair verilen 16.10.2014 tarihli ve 2013/236 E., 2014/391 K. sayılı kararın incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 14.04.2015 tarihli ve 2015/309 E. 2015/4760 K. sayılı ilamı bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
2. Hukuk Genel Kurulunca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda gereği görüşüldü:
3. Mahkemece verilen hüküm, temyiz edilmesi üzerine Özel Dairece; yukarıda esas ve karar numarası belirtilen karar ile bozulmuştur. Bozma üzerine mahkemece önceki kararda direnilmiş, direnme kararı davacı vekili ile davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
4. Direnme kararları, yapıları gereği, kanunun hukuka uygunluk denetimi yapmakla görevli kıldığı Yargıtay dairesinin denetimi sonucunda hukuka aykırı bularak, gerekçesini açıklamak suretiyle bozduğu bir yerel mahkeme kararının aslında hukuka uygun bulunduğuna, dolayısıyla bozmanın yerinde olmadığına ilişkin iddiaları içerdiklerinden, o iddiayı yasal ve mantıksal gerekçeleriyle birlikte ortaya koymak zorunda olduğu gibi, direnilen ve uyulan kısımları da kalem kalem net ve birbirine uygun bir biçimde içermelidir.
5. Nitekim, aynı ilkeler Hukuk Genel Kurulunun 20.12.2018 tarihli ve 2017/12-1160 E., 2018/2027 K. ve 11.04.2019 tarihli ve 2019/4-205 E., 2019/439 K. sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
6. Bu genel açıklamaların ışığında somut olaya gelince, yerel mahkemece bozulan ilk kararında;
“…A) 2013/236 esas sayılı asıl dava yönünden;
1- Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile;
El Konulan 575 adet koyunun aynen iadesine, mümkün olmaması halinde 4.000,00 TL koyun bedeli ile 1.500,00 TL mahrum kalınan kar olmak üzere toplam 5.500,00 TL "nin 19/09/1999 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili davacıya VERİLMESİNE;
2- Fazlaya ilişkin talepten vazgeçildiğinden bu hususta karar verilmesine YER OLMADIĞINA;
3-Alınması gerekli 375,70 TL harçtan peşin yatırılan 87,50 TL harcın mahsubu ile bakiye 288,20 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye İRAD KAYDINA,
4-Davacı vekili tarafında yatırılan 1.529,55 TL ıslan harcının İADESİNE
5- Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT"ne göre hesaplanan 1.500,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6- Davacı tarafından tarafından bu dosya için yapılan 252,00 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE;
B) Birleşen 2010/492 E. sayılı dava yönünden;
1-Davanın REDDİNE;
2-Alınması gerekli 25,20 TL harçtan peşin yatırılan 17,15 TL harcın mahsubu ile 8,05 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye İRAD KAYDINA ,
3-Davalı ... ve ... kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT"ne göre hesaplanan 1.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı Davalı ... ve ... VERİLMESİNE,
4-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,” şeklinde karar verilmesine karşılık, direnme olarak adlandırılan kararında;
“…1- Mahkememizin 16/10/2014 tarih, 2013/236 E. 2014/391 K. Sayılı ilamı usul ve yasaya uygun olduğundan Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 14/04/2015 tarih, 2015/309 E. 2015/4760 K. Sayılı bozma ilamına DİRENİLMESİNE,
2-Davanın REDDİNE;
3- Alınması gerekli 29,20 TL harçtan peşin alınan 17,15 mahsup edilerek arta kalan 12,05 TL"nin davacılardan alınarak Hazineye İrad Kaydına,
4-Davalı ... ve ... kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT"ne göre hesaplanan 1.800,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı Davalı ... ve ... VERİLMESİNE,
5-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,” karar verildiği anlaşılmaktadır.
7. Bu itibarla, bozulan ilk karar ile direnme kararı arasında farklılık bulunduğundan yerel mahkemece usule uygun direnme hükmü kurulması için, işin esasına yönelik temyiz itirazları incelenmeksizin kararın usulden bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
Davacı vekili ile davalılar ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle direnme kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429. maddesi gereğince usulden BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,
İstek hâlinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine,
Aynı Kanunun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren on beş gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 09.06.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.