Esas No: 2021/14848
Karar No: 2022/917
Karar Tarihi: 27.01.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2021/14848 Esas 2022/917 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2021/14848 E. , 2022/917 K."İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığı'nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki İstanbul 21. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/10/2018 tarihli ve 2018/305 esas, 2018/593 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 21/06/2021 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli ... hakkında, 03/08/2015 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 05/10/2015 tarihli ve 2015/97195 soruşturma, 2015/3950 sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi gereğince beş yıl süre ile kamu davası açılmasının ertelenmesine, aynı Kanunun 191/3. maddesi gereğince bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına karar verildiği, erteleme kararında itiraz kanun yolu,mercii ve süresinin gösterildiği, erteleme kararının 19/10/2015 tarihinde şüpheliye tebliğ edilerek tedbirin infazı için İstanbul Anadolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
2- İstanbul Anadolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce infaz işlemlerinin yapıldığı, şüphelinin yükümlülüklerine uyduğu ve 09/11/2016 tarihinde tedbirin infazının tamamlandığı,
3- Şüphelinin 05/01/2018 tarihinde yeniden uyuşturucu madde ile yakalanması ve uyuşturucu madde kullandığının teknik yöntemlerle belirlenmesi üzerine erteleme kararının kaldırılarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 11/04/2018 tarihli ve 2015/97195 soruşturma, 2018/15865 esas,2018/11261 sayılı iddianamesi ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle İstanbul 21. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
4- İstanbul 21. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 09/10/2018 tarihli ve 2018/305 esas, 2018/593 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, daha önce hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar veren İstanbul Anadolu 76. Asliye Ceza Mahkemesine ihbarda bulunulmasına karar verildiği, kararın 26/11/2018 tarihinde istinaf yoluna başvurulmadan kesinleştiği,
5- Dosya arasında bulunan İstanbul Anadolu 76. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/542 esas ve 2015/4672 sayılı kararının incelenmesinde,
a-) Sanığın 27/05/2013 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 08/10/2013 tarihli ve 2013/40538 esas, 2013/21028 sayılı iddianamesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 53. maddeleri gereğince cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı,
b-)Yapılan yargılama sonucunda İstanbul Anadolu (Kapatılan) 76. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/04/2015 tarihli ve 2014/542 esas, 2015/467 sayılı kararı ile, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 6545 sayılı Kanun ile değişik 5320 sayılı Kanun’un geçici 7/2. maddesi delaletiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 29/05/2015 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği,
c-) Kanun yararına bozma istemine konu karar ile ihbarda bulunulması üzerine dosyanın devredildiği İstanbul Anadolu 66. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/04/2019 tarihli ve 2018/827 esas, 2019/295 sayılı kararı ile hükmün açıklanmasına,sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın sanık tarafından istinaf edildiği,
d-) İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesinin 18/06/2020 tarihli ve 2019/2630 esas, 2020/1482 sayılı kararı ile, istinaf başvurusunun esastan reddine, 03/08/2015 tarihli suçun 5320 sayılı Kanun’un geçici 7/2. maddesi gereğince verilen zorunlu hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının ihlali mahiyetinde olduğu, soruşturma ve kovuşturma konusu yapılamayacağı, düşme kararı verilmesi gerektiği halde mahkûmiyet kararı verildiği gerekçesiyle İstanbul 21. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/305 esas ve 2018/593 sayılı kararına karşı kanun yararına bozma yoluna gidilmesi için mahkemesine bildirimde bulunulmasına karar verildiği,
Anlaşılmıştır.
B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek, bulundurmak veya kullanmak suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun ile değişik 191/2. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının 5 yıl süreyle ertelenmesine, erteleme süresi içinde 1 yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 05/10/2015 tarihli ve 2015/97195 soruşturma, 2015/3950 sayılı kararını müteakip, adı geçenin denetim süresi içerisinde tekrardan aynı suçu işlediğinden bahisle kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonunda 5237 sayılı Kanun'un 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin İstanbul 21. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/10/2018 tarihli ve 2018/305 esas, 2018/593 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, sanık hakkında evvelce 27/05/2013 tarihinde işlemiş olduğu aynı nev'iden suç nedeniyle İstanbul 76. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/04/2015 tarihli ve 2014/542 esas, 2015/467 sayılı kararı ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 29/05/2015 tarihinde kesinleştiği,
İstanbul 21. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/10/2018 tarihli ve 2018/305 esas, 2018/593 sayılı kararına konu 03/08/2015 tarihli suçun daha önce İstanbul 76. Asliye Ceza Mahkemesince 6545 sayılı Kanun ile eklenen 5320 sayılı Kanun'un 7/2. maddesi gereğince verilen zorunlu hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının ihlali mahiyetinde olduğu ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılamayacağından cihetle, anılan Mahkemeye denetim süresi içerisinde tekrar uyuşturucu madde kullandığından bahisle ihbarda bulunularak yargılamaya devam edilmesinin sağlanmasını müteakip, söz konusu dava ile birleştirme kararı verilmesi gerektiğinin gözetilmemesinde isabet görülmemiştir.” denilerek İstanbul 21. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/10/2018 tarihli ve 2018/305 esas, 2018/593 sayılı kararının 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
Sanık ...’ın 03/08/2015 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan, İstanbul 21. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/10/2018 tarihli ve 2018/305 esas, 2018/593 sayılı kararı ile, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
28/06/2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 85. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrasında yer alan; “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanunu'nun 191 inci maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmayan kişilerle ilgili olarak 191 inci madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir.” amir hükmü ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/5. fıkrasında yer alan, “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz.” şeklindeki ve 9. fıkrasında yer alan "Bu maddede aksine düzenleme bulunmayan hâllerde, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin 171 inci maddesi veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 231 inci maddesi hükümleri uygulanır" şeklindeki düzenlemeler birlikte dikkate alındığında;
Somut olayda, sanık hakkında daha önceden İstanbul Anadolu (Kapatılan) 76. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/04/2015 tarihli ve 2014/542 esas, 2015/467 sayılı kararı ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, 5 yıl denetim süresine tabi tutulmasına karar verildiği ve kararın 29/05/2015 tarihinde kesinleştiği, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca verildiği, kanuni zorunluluk üzerine verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile aynı hukuki sonuçları doğuracağı, bu durumda, incelemeye konu suç tarihinin 03/08/2015 olması ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içerisinde işlenmesi nedeniyle Cumhuriyet Savcısı tarafından yeni bir soruşturmaya konu edilmeyip hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararını veren mahkemeye ihbarda bulunması gerektiği gözetilmeden, sanık hakkında ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılarak kamu davası açılması ve yargılama sonucunda mahkumiyetine karar verilmesi kanuna aykırı olduğundan;
Sanığın 03/08/2015 tarihli eylemini, İstanbul Anadolu (Kapatılan) 76. Asliye Ceza Mahkemesince zorunlu olarak verilen ve 29/05/2015 tarihinde kesinleşen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içerisinde gerçekleştirmesi nedeniyle, 6545 sayılı Kanunla değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/5. maddesi uyarınca ayrı bir soruşturma ve kovuşturma yapma yasağı bulunduğu ve bu suçun sadece ilk suçtan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının ihlali sayılabileceği, kanunî zorunluluk üzerine verilmiş olan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içerisinde işlendiği anlaşılan eylem nedeniyle, mahkemesince açılan kamu davasında “düşme kararı” verilip ihbarda bulunulması gerektiği gözetilmeden, mahkumiyet kararı verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi kısmen değişik gerekçe ile yerinde görülmüştür.
D-)Karar:
Açıklanan nedenlerle, kanunî zorunluluk üzerine verilmiş olan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içerisinde işlendiği anlaşılan eylem nedeniyle, mahkemesince, açılan kamu davasında 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince “düşme kararı” verilmesi ve İstanbul Anadolu (Kapatılan) 76. Asliye Ceza Mahkemesine ihbarda bulunulması gerektiği gözetilmeden mahkumiyet kararı verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi kısmen değişik gerekçe ile yerinde görüldüğünden; İstanbul 21. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/10/2018 tarihli ve 2018/305 esas, 2018/593 sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanunun 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine,
27/01/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.