Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2021/14839 Esas 2022/914 Karar Sayılı İlamı

Adalet Bakanlığı'nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanıklar ... ve ... haklarında İstanbul Anadolu (Kapatılan) 11. Sulh Ceza Mahkemesince 26/10/2018 tarihinde verilen 2009/670 esas ve 2010/37 sayılı kamu davasının düşmesine ilişkin ek kararların kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 23/06/2021 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Sanıklar hakkında Üsküdar Cumhuriyet Başsavcılığının 05/10/2009 tarihli, 2009/18997 soruşturma, 2009/7017 esas ve 2009/2160 sayılı iddianamesi ile açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda Üsküdar 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 25/01/2010 tarihli ve 2009/670 esas, 2010/37 sayılı kararı ile; sanıkların 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1. maddesi uyarınca 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmalarına, ayrıca aynı kanunun 191/2. maddesi uyarınca tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmalarına karar verildiği, kararın 02/02/2010 tarihinde temyiz edilmeden kesinleştiği,
2- Üsküdar Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazının tamamlandığının bildirilmesi üzerine Üsküdar Cumhuriyet Başsavcılığınca sanıklar hakkında yerine getirme fişi düzenlendiği,
3- Sanıkların mahkemeye verdiği 11/10/2018 tarihli dilekçeleri ile adli sicil kayıtlarının silinmesini talep etmeleri üzerine kanun yararına bozma istemine konu İstanbul Anadolu (Kapatılan) 11. Sulh Ceza Mahkemesinin 26/10/2018 tarihli ve 2009/670 esas, 2010/37 sayılı ek kararları ile; sanıkların denetimli serbestlik kararına uyduğu gerekçesiyle davanın düşmesine ayrı ayrı karar verildiği, kararların 19/11/2018 tarihinde kanun yoluna gidilmeden kesinleştiği,
4- Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce kanuna aykırılık ihbarında bulunulduğu,
Anlaşılmıştır.
B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında,
“Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan sanıklar ... ve ...'un, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1. maddesi uyarınca 1 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmalarına, sanıklar hakkında tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair Üsküdar 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 25/01/2010 tarihli ve 2009/670 esas, 2010/37 sayılı kararının infazını müteakip, hükümlülerin tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyduğundan bahisle haklarındaki kamu davalarının düşürülmesine ilişkin İstanbul Anadolu 11. Sulh Ceza Mahkemesinin 26/10/2018 tarihli ve 2009/670 esas, 2010/37 sayılı ek kararlarını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre,
1- Sanıklar hakkında verilen 26/10/2018 tarihli düşme kararından önce, 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile 5237 sayılı Kanun'un 191. maddesinde değişiklik yapıldığı cihetle, sanıkların hukuki durumunun yeniden belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde,
2- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/7. maddesi uyarınca, sanıkların tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranması hâlinde mahkûm oldukları cezanın infaz edilmiş sayılacağı ve Cumhuriyet savcılığınca sadece yerine getirme fişi tanzim edilmesi gerektiği gözetilmeden, sanıkların tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyduğundan bahisle kamu davasının düşürülmesine karar verilmesinde, isabet görülmemiştir. ” denilerek, İstanbul Anadolu 11. Sulh Ceza Mahkemesinin 26/10/2018 tarihli ve 2009/670 esas, 2010/37 sayılı ek kararlarının, 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca kanun yararına bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi ve Karar :
Sanıklar ... ve ...’un, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Üsküdar 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 25/01/2010 tarihli ve 2009/670 esas, 2010/37 sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1. maddesi gereğince 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmalarına, aynı kanunun 191/2. maddesi uyarınca tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmalarına karar verildiği, kararın infazını takiben İstanbul Anadolu(Kapatılan) 11. Sulh Ceza Mahkemesinin 26/10/2018 tarihli ve 2009/670 esas, 2010/37 sayılı kararları ile, sanıkların tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davrandığı gerekçesiyle 5237 sayılı Kanun’un 191/5. maddesi gereğince kamu davasının düşürülmesine ayrı ayrı karar verildiği anlaşılmaktadır.
Dosya kapsamına göre;
1- Sanıklar hakkında verilen 26/10/2018 tarihli düşme kararlarından önce, 28/06/2014 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile 5237 sayılı Kanun'un 191.maddesinde yapılan değişiklikler karşısında sanıkların hukuki durumunun yeniden belirlenmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
2- 5560 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Kanun’un 191/1. maddesi gereğince hapis cezasıyla birlikte aynı Kanun’un 191/2. maddesi gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine hükmedilen sanıklar hakkında 191/7. maddesi uyarınca, sanıkların tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranmaları halinde mahkum oldukları cezanın infaz edilmiş sayılacağı ve Cumhuriyet savcılığınca sadece yerine getirme fişi düzenlenmesi gerektiği, nitekim dosyada Üsküdar Cumhuriyet Başsavcılığınca yerine getirme fişlerinin düzenlendiği ve adli sicil kayıtlarına intikal ettirildiği gözetilmeden, sanıkların denetimli serbestlik tedbirine uydukları gerekçesiyle ayrı ayrı kamu davasının düşürülmesine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden; sanık ... hakkındaki İstanbul Anadolu (Kapatılan) 11. Sulh Ceza Mahkemesinin 26/10/2018 tarihli ve 2009/670 esas, 2010/37 sayılı ek kararı ile sanık ... hakkındaki İstanbul Anadolu (Kapatılan) 11. Sulh Ceza Mahkemesinin 26/10/2018 tarihli ve 2009/670 esas, 2010/37 sayılı ek kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun'un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı'na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine,
27/01/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.