17. Ceza Dairesi 2015/12663 E. , 2016/4872 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlal
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
I-Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelenmesinde;
Hırsızlık yapılan yer, bina niteliğinde depo olup, işyeri sayılamayacağından 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b bendi yerine, 142/1-a bendiyle uygulama yapılması, sonuca etkili görülmediğinden; 5237 sayılı TCK"nın 142/1-a maddesine göre tayin edilen 2 yıl hapis cezasından aynı Yasa"nın 143/1. maddesi ile 1/4 oranında arttırım yapılırken “2 yıl 6 ay” olarak verilmesi gereken hapis cezasının, hesap hatası sonucu, “2 yıl 4 ay” olarak belirlenmesi suretiyle sonraki uygulamada eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından, bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
2-Denetim süresinin belirlenmesinin infaza yönelik bir işlem olduğu gözetilerek, 5237 sayılı Yasa"nın 58/6-7. maddesi gereğince mükerrir olan sanık hakkında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilmesiyle yetinilmesi yerine, 5275 sayılı Yasa"nın 108/4. maddesine dayanılarak denetimli serbestlik süresinin de belirlenmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ın temyiz nedenleri ve tebliğnamedeki düşünce bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, “T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk nedeniyle hüküm fıkrasından; "TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin olan tüm kısımların” çıkartılması ile yerine “TCK"nın 53. maddesinin Anayasa Mahkemesi"nin 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar
sayılı iptal kararı da gözetilmek suretiyle uygulanmasına” cümlelerinin eklenmesi, “C.İ.K Kanun"un 108/4. fıkrası gereğince infazın başlamasından sonra takdiren bu sürenin 1 yıl olarak belirlenmesine ” cümlesinin çıkartılması suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Sanık hakkında işyeri dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hükmün temyiz incelenmesinde;
1-Salt eşyaların muhafazası için kullanılan, herhangi bir ticari faaliyetin yürütülmediği ve/veya bir işyerinin eklentisi niteliğinde olmayan yere girilmesinin işyeri dokunulmazlığını bozma suçunu oluşturmayacağı göz önüne alınarak, sanığın yasal unsurları oluşmayan suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
2- Kabule ve uygulamaya göre de;
a-Sanık hakkında işyeri dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hükümde, uygulama maddesinin 5237 sayılı TCK’nın 116/2-4. maddesi yerine “116/1-4” olarak gösterilmesi;
b-T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
c-Denetim süresinin belirlenmesinin infaza yönelik bir işlem olduğu gözetilerek, 5237 sayılı Yasa"nın 58/6-7. maddesi gereğince mükerrir olan sanık hakkında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilmesiyle yetinilmesi yerine, 5275 sayılı Yasa"nın 108/4. maddesine dayanılarak denetimli serbestlik süresinin de belirlenmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ın temyiz nedenleri ve tebliğnamedeki düşünce bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 07.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.