16. Ceza Dairesi Esas No: 2015/5467 Karar No: 2015/4263 Karar Tarihi: 19.11.2015
Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/5467 Esas 2015/4263 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığa, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçu ile ilgili açılan davada, suçun oluşabilmesi için failin soruşturma veya kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla hareket etmesi gerektiği vurgulanmıştır. Sanığın polis memurlarından kaçmak için kendisini kardeşi olarak tanıtarak beyanda bulunduğu eylemi, Kabahatler Kanunu'nun 40. maddesi kapsamında kabul edilmiştir. Ancak sanığın akıl hastalığı nedeniyle fiili tam olarak algılayamadığı ve davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azaldığı raporlarla tespit edilmiştir. Bu sebeple TCK'nın 32/1. maddesi uygulanmamıştır. Verilen kararda, Kabahatler Kanunu'nun 40. maddesi ve TCK'nın 32/1. maddesi detaylı bir şekilde açıklanmamıştır.
16. Ceza Dairesi 2015/5467 E. , 2015/4263 K. "İçtihat Metni"
Tebliğname No : 11 - 2014/100483 Mahkemesi : Nazilli 2. Asliye Ceza Mahkemesi Tarihi : 21.01.2014 Numarası : 2012/377 - 2014/37 Suç : Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması
Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığa atılı suçun oluşabilmesi için, failin işlemiş olduğu bir suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma veya kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla hareket etmesi gerektiği, somut olayda; işlediği suç nedeniyle hakkında çıkarılan arama ve yakalama emrinden kurtulmak için polis memurlarına kendisini kardeşi olan O... İ... olarak tanıtıp beyanda bulunmak şeklindeki sanığın eyleminin 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 40. maddesinin birinci fıkrası kapsamında kaldığı, hukuki durumunun buna göre takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, Kabul ve uygulamaya göre, Manisa Ruh Sağlığı Hastalıkları Hastanesinin 10.12.2013 tarihli ve 27463 nolu Sağlık Kurulu raporuna göre; sanığın akıl hastalığı nedeniyle fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını tam olarak algılayamadığı, fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği önemli derecede azaldığı gözetilerek hakkında TCK"nın 32/1. maddesinin uygulanmaması, Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 19.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.