10. Hukuk Dairesi Esas No: 2008/20131 Karar No: 2010/5841 Karar Tarihi: 20.04.2010
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2008/20131 Esas 2010/5841 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2008/20131 E. , 2010/5841 K.
"İçtihat Metni"
.......
Davacı, 6183 sayılı Yasa kapsamında düzenlenen yirmi dört ayrı ödeme emrinin iptalini talep etmiştir. Mahkeme, 6183 sayılı Yasanın 58. maddesinde öngörülen 7 günlük itiraz süresinin geçtiği gerekçesiyle iptal isteminin reddine hükmetmiştir. Hükmün, davacı avukatı ile, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davaya konu edilen ödeme emirlerinden, ikisinin, prim ve gecikme zammına, diğerlerinin ise, idari para cezasına ilişkin olup, 30.10.2007 tarihli olan ödeme emirlerinin tümünün 15.11.2007 tarihinde yöntemince davacıya tebliğ edilmesine, söz konusu ödeme emirlerinin iptali istemiyle 22.11.2007 tarihinde açılan iş bu davanın, 6183 Sayılı Yasanın 58. maddesinde öngörülen 7 günlük itiraz süresi içinde açılması karşısında, usule ilişkin olarak tesis edilen ret kararı hatalı olup, usul ve yasaya aykırı görülmüştür. Mahkemece, işin esasına girilmeli, ayrıca ödeme emirlerine konu idari para cezasına ilişkin tahakkukun 506 Sayılı Kanunun 140. maddesi kapsamında kesinleşip kesinleşmediği yöntemince araştırılıp belirlenmeli, kuşkusuz yapılacak araştırma sonucu idari para cezasına ilişkin tahakkukun kesinleştiğinin anlaşılması halinde, 6183 Sayılı Yasanın 55. maddesi kapsamında düzenlenip tebliğ edilen ödeme emrine karşı, anılan yasanın 58. maddesine göre ileri sürülecek itirazlar bakımından mahkemenin görevli olacağı kabul edilmeli, ancak, kesinlik nedeniyle istemin reddine karar verilmelidir. Aksi takdirde, 506 Sayılı Kanunun 140. maddesi kapsamında başlatılmış prosedürün sonucu beklenerek davaya konu istem hakkında bir hüküm tesis edilmelidir. O halde; davacı avukatı ile, davalı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli, hüküm bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek hâlinde davacıya iadesine, 20.04.2010 gününde oy birliğiyle karar verildi.