15. Ceza Dairesi Esas No: 2017/30247 Karar No: 2021/506 Karar Tarihi: 21.01.2021
Kişinin içinde bulunduğu zor şartlardan yararlanmak suretiyle dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/30247 Esas 2021/506 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık telefonla mağduru arayarak, özürlü çocuğu varsa maaşının kesileceğini ve kendisinin özürlüler için toplantıda olduğunu belirterek posta hesabına 500 TL yatırması durumunda çocuğunun maaşının kesilmeyeceğini söyleyip, mağdurdan bu şekilde para almıştır. Mahkeme, sanığın işlediği suçun nitelikli dolandırıcılık suçu olduğunu ancak mağdurun zor şartlardan yararlanıldığına dair somut bir kanıtın olmadığını belirtmiştir. Bu nedenle, uzlaştırma kapsamında dolandırıcılığın basit haline uyduğu sonucuna varılarak suç vasfı tayininde yanılgıya düşüldüğü ve hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Kanun maddeleri ise şöyledir: TCK'nın 158/1-b, 52, 53, 58; 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 253. ve 254. maddeleri.
15. Ceza Dairesi 2017/30247 E. , 2021/506 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Kişinin içinde bulunduğu zor şartlardan yararlanmak suretiyle dolandırıcılık HÜKÜM : TCK.nın 158/1-b, 52, 53, 58. maddeleri gereğince mahkumiyet
Kişinin içinde bulunduğu zor şartlardan yararlanmak suretiyle dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanığın, müştekiyi telefonla aradığı, müştekinin Türkçe bilmemesi sebebiyle telefonu yanında bulunan tanık ...."a verdiği, sanığın müştekinin özürlü çocuğu olup olmadığını sorduktan sonra, Ankara"da özürlüler için toplantı olduğunu, özürlülük maaşı alanların maaşlarının kesileceğini, kendisinin Ankara"da olduğunu, eğer posta hesabına 500 TL yatırırsa kendisinin halledeceğini ve çocuğunu özürlü maaşının kesilmeyeceğini söylediği,, müştekinin postaneye giderek sanığın adına açılmış bulunan posta hesabına 500 TL para gönderdiği, sanığın parayı çektiği, bu suretle sanığın üzerine atılı dolandırıcılık suçunu işlediği iddia edilen olayda; TCK"nın 158/1-b maddesindeki nitelikli dolandırıcılık suçunun gerçekleşebilmesi için sanığın, mağdurun "içinde bulunduğu tehlikeli veya zor şartlardan" yararlanmak suretiyle haksız bir yarar elde etmesinin gerekeceği, somut olayda ise; müştekinin Türkçe bilmemesi üzerine yanında tanık .... varken sanıkla konuştuğu ve hiç bir araştırma yapmadan parayı postaneden gönderdiği, daha sonra şüphelenerek durumu araştırdığında dolandırıldığını anladığı, yaptığı şahsi araştırmasına göre elde ettiği bilgilerden ulaştığı sonuç itibariyle "içinde bulunduğu durum" gerçek ve yakın anlamda "tehlikeli veya zor şartlar" kapsamında kabul edilebilecek nitelikte olmayıp, sanığın eyleminin hükümden sonra ve 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. ve 254. maddeleri gereğince uzlaştırma kapsamında dolandırıcılığın basit haline uyduğu gözetilmeden, suç vasfının tayininde yanılgıya düşülmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21/01/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.