Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/11093
Karar No: 2015/13326
Karar Tarihi: 18.11.2015

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2014/11093 Esas 2015/13326 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2014/11093 E.  ,  2015/13326 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen tapu iptali, tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... raporu okundu, açıklamaları dinlendi, duruşma isteği dava değeri yönünden reddedildi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-

Dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı, yeğeni olan davalıya kendisine bakması amacı ile kayden maliki olduğu dava konusu 269 ada 232 parsel sayılı taşınmazı satış suretiyle devrettiğini, davalıya duyduğu güven nedeni ile de tapu kaydına bakım yükümlülüğüne ilişkin bir şerh konulmadığını, ancak davalının bakım yükümlülüğünü yerine getirmediğini ileri sürerek iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur.
Davalı, dava konusu taşınmazı satış bedelini davacıya ödemek suretiyle temellük ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, taraf muvazaası iddiasına dayalı davada tarafların gerçek iradesinin dava konusu taşınmazın satışı değil ölünceye kadar bakma akdi olduğu hususunun davacı tarafça yazılı delille ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacı ..."ın kayden maliki olduğu çekişme konusu 269 ada 232 parsel sayılı taşınmazı 28.04.2005 tarihinde davalı ... satış suretiyle devrettiği ve davacının temyizden sonra 19.07.2014 tarihinde öldüğü anlaşılmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki, 6100 sayılı HMK 33. (1086 sayılı HUMK 76.) maddesi hükmü uyarınca olayları bildirmek taraflara hukuki nitelendirmeyi yapmak ve ona uygun yasal düzenlemeyi tayin ve tespit ederek uygulamak hâkime aittir.
Eldeki davada, iddianın ileri sürülüş biçimi ve dava dilekçesinin içeriği ve dayanılan deliller birlikte değerlendirildiğinde, taraf muvazaası hukuksal nedenine değil hile hukuksal nedenine dayanıldığı anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere, Hile (aldatma), genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevk etmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hata da yanılma, hilede ise yanıltma söz konusudur. 6098 s. Türk Borçlar Kanununun (TBK) 36/1. (818 s. Borçlar Kanunun (BK) 28/1.) maddesinde açıklandığı üzere taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse yanılma (hata) esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz. Değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan taraf hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable şamil) olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir.
Öte yandan, hile her türlü delille ispat edilebileceği gibi iptal hakkının kullanılması hiç bir şekle bağlı değildir. Aldatmanın öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir irade açıklaması, defi yahut dava yoluyla da kullanılabilir.
Somut olaya gelince; mahkemece hile hukuksal nedeni yönünden bir inceleme ve araştırma yapılmamış, uyuşmazlık taraf muvazaası olarak kabul edilmek suretiyle sonuca gidilmiştir.
Hâl böyle olunca; yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda hile iddiası bakımından araştırma ve inceleme yapılarak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, hukuki nitelendirmede yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
Davacı vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 18.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi