Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/35614
Karar No: 2016/1800
Karar Tarihi: 25.01.2016

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2015/35614 Esas 2016/1800 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2015/35614 E.  ,  2016/1800 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.
    Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı, iş sözleşmesinin haklı bir sebep olmaksızın feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süreye ilişkin ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir.
    Davalı İsteminin Özeti:
    Davalı ... vekili, asıl işveren olan ... tarafından alınan işletmesel karar ile iş sözleşmesinin feshedildiğini, kendilerinin hasım sıfatı olmadığım, haksız ve yersiz açılan davanın reddini, yargılama gideri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
    Dahili davalı .... vekili, iş sözleşmesinin taraflarca karşılıklı olarak sonlandırıldığını, davacının yazılı beyanından fesih konusunda bilgisinin olduğunun anlaşıldığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, mağazalarda davalı işveren adına çalışan danışman personelin çalışmasının ve bu personelin denetimini yapan davacı gibi personellerin çalışmasının sona erdirilmesi hususunda işletmesel karar alındığı sonucuna varılmış ve davacının iş sözleşmesinin dosyaya sunulan sulh ve ibra sözleşmesinde belirtildiği şekilde, karşılıklı anlaşma yoluyla sonlandırıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, kanuni dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. ve devamı maddeleridir.
    4857 sayılı Kanun’un 19. maddesinin birinci fıkrasına göre işveren fesih bildirimini yazılı yapmak ve fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde belirtmek zorundadır. Fesih bildirimi yazılı yapılmamışsa veya fesih sebebi açık ve kesin bir şekilde belirtilmemişse aynı Kanun"un 21. maddesi gereğince geçerli sebep gösterilmediği kabul edilir.
    4857 sayılı Kanun"un “İşverenin haklı nedenle derhal fesih hakkı” başlığını taşıyan 25. maddesinin son fıkrasına göre işverenin haklı sebebe dayanarak iş sözleşmesini feshettiği durumda fesih bildiriminin yazılı yapılması şartı aranmaz.
    Davacının 10.10.2005-28.02.2014 tarihleri arasında davalı işyerinde bölge sorumlusu olarak çalıştığı, iş sözleşmesinin asıl işveren olduğu anlaşılan ... "nin davacının çalıştığı kadroya ihtiyacı kalmadığı yönünde aldığı belirtilen işletmesel karar sebebi ile sonlandırıldığı anlaşılmıştır.
    Davalı ... . kendilerinin davalı sıfatı olmadığını, iş sözleşmesinin asıl işverence sonlandırıldığım ileri sürse de dosya kapsamında davacının davalı ... . elemanı olduğu, asıl işveren bünyesinde görev yapmasının davalının hasım olma durumunu değiştirmeyeceği gözönünde bulundurularak bu itirazın yersiz olduğu değerlendirilmiştir.
    Taraflar arasında yazılı fesih bildiriminin yapılıp yapılmadığı ve şekli konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. İşyeri dosyası içinde sunulan “Sulh ve İbra Sözleşmesi” başlıklı belgede “çalışmakta olduğum mağazada işin sona ermesi ve artık personel çalıştırılmaması nedeniyle işten ayrılmış bulunuyorum” ifadesinin kullanıldığı, belge içinde 2014 Şubat ayı ücreti, prim ödemesi, kıdem, ihbar ve yıllıkizin ücreti olarak toplam 29.906,75 TL ödemenin yapıldığı, belgede tarih bulunmadığı, işyeri kaşe ve imzası ile davacının imzasının bulunduğu görüldü. Davacının gönderdiği belirtilen 04.03.2014 tarihli e-postada “kıdem ve ihbarının yatırıldığı için yetkiliye teşekkür ettiği, miktarın içinde satış primlerinin bulunup bulunmadığı ve işsizlik maaşı alabilmesi için belgeyi göndermesi istenildiği belirtilmiş, feshe veya karşılıklı anlaşmaya ilişkin bir ifade yer almamıştır. Buna göre işveren fesih sebebinin açık ve kesin bir şekilde yazılı olduğu usul ve yasaya uygun bir fesih bildiriminin bulunduğunu ispat edememiştir. Geçerli nedene dayalı fesih bakımından yazılı şekil şartı yerine getirilmediğinden mahkemenin işe iadesinin reddi kararı yerinde olmayıp 4857 sayılı Kanun"un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiş, davacının kıdem süresi gözönünde bulundurularak işe başlatmama tazminatı beş ay olarak belirlenmiştir.
    HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
    1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
    2-İşverence yapılan FESHİN GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının davalı ... ."ne ait işyerindeki İŞİNE İADESİNE,
    3-Davacımn kanuni sürede işe başvurmasına rağmen, işverenin süresi içinde işe başlatmaması halinde davalılar tarafından müştereken ve müteselsilen ödenmesi gereken tazminat miktarının fesih nedeni ve kıdemi dikkate alınarak beş aylık ücreti olarak belirlenmesine,
    4-Davacının işe iade için işverene süresi içinde başvurması halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar doğmuş bulunan en çok dört aylık ücret ve diğer haklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesi gerektiğinin belirlenmesine, davacının işe başlatılması halinde varsa ödenen ihbar ve kıdem tazminatının bu alacaktan mahsubuna,
    5-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli olan 29,20 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 27,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 1,50 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
    6-Davacı vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre 1.800,00 TL vekâlet ücretinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
    7-Davacı tarafından yapılan 380,00 TL yargılama giderinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
    8-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak 25.01.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi