Esas No: 2021/14833
Karar No: 2022/911
Karar Tarihi: 27.01.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2021/14833 Esas 2022/911 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2021/14833 E. , 2022/911 K."İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığının, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki Küçükçekmece 20.Asliye Ceza Mahkemesinin 20/11/2017 tarihli ve 2017/576 esas, 2017/1009 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 22/06/2021 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Sanık ... hakkında, 22/09/2012 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının 21/12/2012 tarihli ve 2012/35663 soruşturma, 2012/16194 esas, 2012/8148 sayılı iddianamesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1. ve 53. maddeleri gereğince cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı,
2- Küçükçekmece 20. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/11/2014 tarihli ve 2014/61 esas, 2014/607 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1. ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 10/02/2015 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği,
3- Sanığın denetim süresi içerisinde 04/10/2015 tarihinde işlediği hırsızlık suçundan Küçükçekmece 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 31/03/2017 tarihli ve 2016/658 esas, 2017/186 sayılı kararı ile cezalandırılmasına karar verildiğinin ihbar edilmesi üzerine, kanun yararına bozma istemine konu Küçükçekmece 20. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/11/2017 tarihli ve 2017/576 esas ve 2017/1009 sayılı kararı ile; hükmün açıklanmasına, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1. ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hapis cezasının TCK’nın 50/1-a ve 52/2. maddesi gereğince 6.000,00 Türk lirası adli para cezasına çevrilmesine karar verildiği, kararın 12/06/2020 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında,
“Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek, bulundurmak veya kullanmak suçundan sanık ...'ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1 ve 62/1. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Küçükçekmece 20. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/11/2014 tarihli ve 2014/61 esas, 2014/607 sayılı kararının itiraz edilmeden 11/02/2015 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde 04/10/2015 tarihinde işlediği kasıtlı suçtan mahkum olduğunun ihbar edilmesi üzerine, hakkındaki hükmün açıklanmasına, 5237 sayılı Kanun’un 191/1, 62/1, 50/1-a ve 52/2. maddeleri uyarınca 6.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Küçükçekmece 20. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/11/2017 tarihli ve 2017/576 esas, 2017/1009 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Her ne kadar Küçükçekmece 20. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/11/2014 tarihli ve 2014/61 esas, 2014/607 sayılı kararı ile 5271 sayılı Kanun'un 231. maddesinin 5 ve 6. fıkralarında aranan şartlar oluştuğundan bahisle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş ise de, sanık hakkında daha önceden denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmadığı gibi, 5237 sayılı Kanun'un 191. maddesinde yapılan değişiklikten önce Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının 21/12/2012 tarihli iddianamesi ile kamu davası açıldığı ve kovuşturma aşamasında 6545 sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği, dolayısıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın 5320 sayılı Kanun'un geçici 7/2. maddesi uyarınca verildiğinin kabulü gerektiği ve bu kabule göre değerlendirme yapıldığında ise benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 14/12/2017 tarihli ve 2017/7380 esas, 2017/6802 karar sayılı ilâmında belirtildiği üzere, denetim süresinde işlenen suçun kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak veya kabul etmek suçu ile aynı neviden olması gerektiğinden, sanığın denetim süresi içerisinde 04/10/2015 tarihinde aynı neviden olmayan nitelikli hırsızlık suçunu işlediğinden bahisle hükmün açıklanmasına karar verilemeyeceği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek Küçükçekmece 20. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/11/2017 tarihli ve 2017/576 esas, 2017/1009 sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca kanun yararına bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
Sanık ... hakkında, 22/09/2012 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan yargılama sonunda, Küçükçekmece 20. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/11/2014 tarihli ve 2014/61 esas, 2014/607 sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanun’un 191/1. ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 11/02/2015 tarihinde kesinleşmesini takiben, sanığın denetim süresi içerisinde 04/10/2015 tarihinde işlediği hırsızlık suçundan mahkûm olduğunun ihbar edilmesi üzerine, Küçükçekmece 20. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/11/2017 tarihli ve 2017/576 esas, 2017/1009 sayılı kararı ile hükmün açıklanmasına, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1, 62/1, 50/1-a ve 52/2. maddeleri gereğince 6.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, anlaşılmıştır.
28/06/2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 85. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrasında, “(2) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanunu'nun 191 inci maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmayan kişilerle ilgili olarak 191 inci madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir." şeklinde yer alan düzenleme dikkate alındığında;
Somut olayda; Küçükçekmece 20. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/11/2014 tarihli ve 2014/61 esas, 2014/607 sayılı kararı ile 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinin 5 ve 6. fıkralarında aranan şartların oluştuğu gerekçesiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş ise de, sanık hakkında daha önceden denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmadığı gibi, anılan değişiklikten önce Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının 21/12/2012 tarihli iddianamesi ile kamu davası açıldığı ve kovuşturma aşamasında 6545 sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği, dolayısıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın 5320 sayılı Kanun'un geçici 7/2. maddesi uyarınca verildiğinin kabulü gerektiği, nitekim kararın gerekçe kısmında da 5320 sayılı Kanun’un geçici 7/2. maddesindeki amir hüküm gereğince karar verildiğinin belirtildiği, bu kabule göre, kanuni zorunluluk üzerine verilmiş olan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile aynı hukuki sonuçları doğuracağı, bu nedenle hükmün açıklanabilmesi için denetim süresi içerisinde işlenen suçun kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu ile aynı neviden olması gerektiği, sanığın denetim süresi içerisinde 04/10/2015 tarihinde aynı neviden olmayan hırsızlık suçunu işlediği gerekçesiyle hükmün açıklanmasına karar verilemeyeceği gözetilmeden, hükmün açıklanmasına karar verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
Kabule göre de;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231. maddesi uyarınca açıklanması geri bırakılan hükmün, sanığın denetim süresi içinde yeni bir suç işlemesi sebebiyle yeniden ele alınıp hükmün açıklanmasına karar verildiğinde, aynı Kanun'un 231/11. maddesi hükmü uyarınca önceki hükümde değişiklik yapılmadan aynen açıklanması, ancak kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek, cezanın yarısına kadar belirlenecek bir kısmının infaz edilmemesi ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesi veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine dair cezanın bireyselleştirilmesi hükümlerinin tatbik edilebileceği, bunun dışındaki hususlarda hükmün değiştirilemeyeceği gözetilmeden, denetim süresi içerisinde suç işlediği anlaşılan sanık hakkında hükmün aynen açıklanması ile yetinilmesi gerekirken, hapis cezasının TCK’nın 50/1-a maddesi gereğince adli para cezasına çevrilmesine karar verilmesi de kanuna aykırıdır.
D-) Karar :
Yukarıda açıklanan nedenlerle; sanığın denetim süresi içerisinde 04/10/2015 tarihinde aynı neviden olmayan hırsızlık suçunu işlemesi nedeniyle hükmün açıklanmasına karar verilemeyeceği gözetilmeden, hükmün açıklanmasına karar verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, Küçükçekmece 20. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/11/2017 tarihli ve 2017/576 esas, 2017/1009 sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun'un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 27/01/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.