Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/1956 Esas 2018/3558 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK’nun 158/1-f son, 62/1, 52/2. maddeleri gereğince mahkumiyet

Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü.
Sanık tarafından, 25/10/2007 keşide tarihli ve 750 TL bedelli sahte çekin, tanık ..."ın çalıştığı ... Petrol istasyonundan alınan mazot karşılığında ... ismiyle ciro yapılmak suretiyle verildiğinin iddia edildiği olayda ; sanık ...’ın 29/11/2012 tarihli talimatla alınan savunmasında; sanık ...’un yanında 2006 yılından 2007 yılının nisan ayına kadar çalıştığını, suç tarihinde mazot alınan kamyonda şoförlük yapmadığını, hakkında beraat hükmü verilen sanık ...’un sigortasını yapmaması sebebiyle işten ayrıldığını ve bu sebeple Çalışma Bakanlığı’na şikayete bulunduğunu, işten ayrıldıktan sonra ...’un kendi adını kullanarak bu şekilde birden fazla suça karıştığını öğrendiğini ve bu sebeple hakkında şikayette bulunduğunu ve ... hakkında Karacabey Asliye Ceza Mahkemesince17/04/2012 tarihinde mahkumiyet hükmü kurulduğunu belirttiği ve buna ilişkin evrakları ibraz ettiğini söylemesine rağmen; dosya içerisinde söz konusu evrakların yer almadığı anlaşılmakla; ilgili evrakların getirtilerek incelenmesi; ayrıca hakkında beraat hükmü kurulan araç sahibi (... Oğlu) ...’un imza ve yazı örnekleri aldırılarak çek üzerinde yer alan keşideci imzası ve sahte ciroların sanık tarafından atılıp atılmadığı yönünde bilirkişi incelemesi yaptırılması, yine sanık ... Oğlu ... ve ... ile tanık ...’ın olay gecesi çeki kendisine veren şahısların ... ve ... olup olmadığı yönünde mahkeme tarafından teşhis işleminin yaptırılması neticesinde sanığın hukuki durumunun tayin ve tespiti gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre;
5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde yer alan haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.