
Esas No: 2021/14841
Karar No: 2022/915
Karar Tarihi: 27.01.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2021/14841 Esas 2022/915 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2021/14841 E. , 2022/915 K."İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığının, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki Uzunköprü 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/06/2019 tarihli ve 2018/121 esas, 2019/594 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 23/06/2021 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli ... hakkında, 01/12/2017 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, Uzunköprü Cumhuriyet Başsavcılığının 07/02/2018 tarihli ve 2017/4200 soruşturma, 2018/95 esas, 2018/95 sayılı iddianamesi ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1, 53 ve 58. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle Uzunköprü 1. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
2- Yapılan yargılama sonucunda, Uzunköprü 1. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 11/06/2019 tarihli ve 2018/121 esas, 2019/594 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 191/1 ve 191/10. maddeleri uyarınca 3 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın 10/09/2019 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği,
3- Dosya arasında bulunan Uzunköprü 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/11/2019 tarihli ve 2019/376 esas, 2019/454 sayılı kararının ve eklerinin incelenmesinde;
a-) Sanığın 11/04/2013 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda Uzunköprü 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/11/2015 tarihli ve 2014/329 esas, 2015/790 sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1, 31/3 ve 62. maddeleri gereğince 6 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 6545 sayılı Kanun’un 85. maddesi ile eklenen 5320 sayılı Kanun’un geçici 7/2. maddesi ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, 3 yıl denetim süresine tabi tutulmasına karar verildiği, kararın 29/12/2015 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği,
b-) Kanun yararına bozma istemine konu karar ile ihbarda bulunulması üzerine, Uzunköprü 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/11/2019 tarihli ve 2019/376 esas, 2019/454 sayılı kararı ile hükmün açıklanmasına ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1, 31/3, 62 ve 50/3 maddesindeki zorunluluk nedeniyle aynı Kanun’un 50/1-a. maddeleri gereğince 4.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın sanık müdafii tarafından istinaf edildiği,
c-) İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5.Ceza Dairesinin 01/10/2020 tarihli ve 2019/5934 esas, 2020/2237 sayılı kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine, 01/12/2017 tarihli eylemin 5320 sayılı Kanun’un geçici 7/2. maddesi gereğince verilen zorunlu hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına kararının ihlali mahiyetinde olduğu, soruşturma ve kovuşturma konusu edilemeyeceği, düşme kararı verilmesi gerekirken mahkûmiyet kararı verildiği gerekçesiyle Uzunköprü 2. Asliye Ceza Mahkemesi kararına karşı kanun yararına bozma yoluna gidilmesi için ihbarda bulunulmasına karar verildiği,
Anlaşılmıştır.
b-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan sanık ...'ün, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1 ve 191/10. maddeleri uyarınca 3 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Uzunköprü 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/06/2019 tarihli ve 2018/121 esas, 2019/594 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, sanığın evvelce 11/04/2013 tarihinde işlemiş olduğu kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Uzunköprü 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/11/2015 tarihli ve 2014/329 esas, 2015/790 sayılı kararıyla 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 85. maddesi ile eklenen geçici 7/2. maddesi yollaması ile 5237 sayılı Kanun’un 191. maddesi kapsamında 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 3 yıl süre ile denetime tâbi tutulmasına karar verildiği ve bu kararın da 29/12/2015 tarihinde kesinleştiği, denetim süresi dolmadan 01/12/2017 tarihinde inceleme konusu suçun işlendiği, bu itibarla esasen inceleme konusu suçun daha önce işlenen suç nedeniyle verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının ihlâli niteliğinde olduğu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/5. maddesi gereğince ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılamayacağı, 28/06/2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanun ile 5320 sayılı Kanun'a eklenen geçici madde 7/2.maddesinin "Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanununun 191 inci maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmayan kişilerle ilgili olarak 191 inci madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir." hükmünü âmir olduğu üzere, bu Kanun yürürlüğe girmeden önce işlenen suçlarda, kovuşturma aşamasına geçilmiş ise artık kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilemeyeceği için zorunlu olarak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi gerektiği, bahsedilen zorunlu hükmün açıklanmasının geri bırakılması 5237 sayılı Kanun'un 191. madde hükümleri çerçevesinde verildiği için denetim süresinin hukuki statüsü, aynı maddede düzenlenen kamu davasının açılmasının ertelenmesi gibi olacağı ve denetim süresinde işlenen suçların ayrı bir soruşturma ve kovuşturmaya konu edilemeyeceği, ikinci suçun ilk suçtan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının ihlâli sayılacağı nazara alındığında, Uzunköprü 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/11/2015 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararının, 6545 sayılı Kanunla değişik 5320 sayılı Kanun’un geçici 7/2. maddesi gereğince 5237 sayılı Kanun'un 191. maddesi kapsamında verilmiş zorunlu hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı olması nedeniyle, bu kararın 29/12/2015 tarihinde kesinleşmesinden sonra 3 yıllık denetim süresi içinde işlendiği iddia edilen ikinci suçtan dolayı kendisine dava açılmış olan Uzunköprü 1. Asliye Ceza Mahkemesince, kanunî zorunluluk üzerine verilmiş olan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içerisinde işlendiği anlaşılan 01/12/2017 tarihli eylem nedeniyle, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/5. maddesi uyarınca, ikinci suçtan açılan davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/8. Maddesi uyarınca “davanın düşmesine ve Uzunköprü 2. Asliye Ceza Mahkemesine bildirimde bulunulmasına” karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde mahkûmiyet kararı verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek Uzunköprü 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/06/2019 tarihli ve 2018/121 esas, 2019/594 sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
Sanık ...’ün 01/12/2017 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan, yapılan yargılama sonucunda Uzunköprü 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/06/2019 tarihli ve 2018/121 esas, 2019/594 sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1 ve 191/10. maddeleri uyarınca 3 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
28/06/2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 85. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrasında yer alan; “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanununun 191 inci maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmayan kişilerle ilgili olarak 191 inci madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir.” amir hükmü ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/5. fıkrasında yer alan, “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz.” şeklindeki ve 9. fıkrasında yer alan "Bu maddede aksine düzenleme bulunmayan hâllerde, Ceza Muhakemesi Kanununun kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin 171 inci maddesi veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 231 inci maddesi hükümleri uygulanır" şeklindeki düzenlemeler birlikte dikkate alındığında;
Somut olayda, sanık hakkında daha önceden Uzunköprü 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/11/2015 tarihli ve 2014/329 esas,2015/790 sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1, 31/3 ve 62. maddeleri gereğince 6 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 6545 sayılı Kanun’un 85. maddesi ile eklenen 5320 sayılı Kanun’un geçici 7/2. maddesi ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, 3 yıl denetim süresine tabi tutulmasına karar verildiği, kararın 29/12/2015 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca verildiği, kanuni zorunluluk üzerine verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile aynı hukuki sonuçları doğuracağı, bu durumda, incelemeye konu suç tarihinin 01/12/2017 olması ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 3 yıllık denetim süresi içerisinde işlenmesi nedeniyle Cumhuriyet savcısı tarafından yeni bir soruşturmaya konu edilmeyip hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararını veren mahkemeye ihbarda bulunması gerektiği gözetilmeden, sanık hakkında ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılarak kamu davası açılması ve yargılama sonucunda mahkumiyetine karar verilmesi kanuna aykırı olduğundan;
Sanığın 01/12/2017 tarihli eylemini, Uzunköprü 2. Asliye Ceza Mahkemesince zorunlu olarak verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içerisinde gerçekleştirmesi nedeniyle, 6545 sayılı Kanunla değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/5. maddesi uyarınca ayrı bir soruşturma ve kovuşturma yapma yasağı bulunduğu ve bu suçun sadece ilk suçtan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının ihlali sayılabileceği, kanunî zorunluluk üzerine verilmiş olan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içerisinde işlendiği anlaşılan eylem nedeniyle, mahkemesince açılan kamu davasında “düşme kararı” verilip ihbarda bulunulması gerektiği gözetilmeden, mahkûmiyet kararı verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
D-) Karar:
Açıklanan nedenlerle, kanunî zorunluluk üzerine verilmiş olan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içerisinde işlendiği anlaşılan eylem nedeniyle, mahkemesince, açılan kamu davasında 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince “düşme kararı” verilmesi gerektiği gözetilmeden mahkûmiyet kararı verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden; Uzunköprü 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/06/2019 tarihli ve 2018/121 esas, 2019/594 sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun'un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine,
27/01/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.