19. Hukuk Dairesi 2014/6498 E. , 2014/10366 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, tarafların 01/11/2001 tarihinde sinyalizasyon sektöründe faaliyet göstermek üzere davalının üretmekte olduğu ürünlerin satış ve montajını sağlamak üzere bayiilik sözleşmesi imzaladıklarını, sözleşmenin 01/11/2006 tarihinde sona erdiğini, sözleşme sürecinde taraflar da dahil olmak üzere tüm bayiilerin Rekabet Kurumunca soruşturma geçirdiğini, soruşturma sonucunda davalının yazılı ve sözlü taahhütlerinin aksine bayiiler arasında eşit işlem borcuna aykırı edimleri olduğunun, bu eylemleriyle müvekkilini zarara uğrattığının tespit edildiğini, davalının eşit durumdaki bayiilere farklı fiyatlandırmalar yaparak müvekkiline yüksel bedelden ürün sattığını, müvekkilinin izni ve onayı olmaksızın dava dışı firmayla entegratörlük sözleşmesi imzaladığını ve dava dışı başka bir firmayı bayii olarak atadığını, ayrıca müvekkilinin bölgesinde ihalelere katıldığını, davalının müvekkilinin sözleşme gereği havuzda toplanan doğmuş alacaklarından sadece cüzi bir ödemede bulunduğunu, müvekkilinin yazılı izni olmaksızın müvekkilinin bölgesinde diğer bayiilerin ihale alımlarına izin verdiğini, davalının bu ihlalleriyle sözleşmeyi fiilen sona erdirdiğini, davalıya gönderilen yazılı ihtarla sözleşmenin devam edip etmeyeceği, devam etmemesi halinde üretim araçlarının müvekkiline teslimi, mümkün olmaması halinde bedelinin iadesinin talep edildiğini, davalının ise sözleşmenin yenilenmeyeceğini bildirdiğini, üretim araçlarıyla ilgili bilgi vermediğini, müvekkilinin üretim araçlarının teslim edilmemesi nedeniyle de zarara uğradığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalının müvekkiline uğratmış olduğu zarar toplamı olan 1.400.000,00 TL"den şimdilik 1.000,00 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 29/04/2013 tarihli dilekçesi ile, dava değerini 11.615,76 TL artırdıklarını, taleplerini 12.615,76 TL olarak ıslah ettiklerini belirtmiş, 07/06/2013 havale tarihli dilekçesi ile de dava dilekçesinde belirtilen 1.000,00 TL alacak talebinin 400,00 TL"sinin havuzda toplanan ve müvekkiline ödenmesi gerektiği halde ödenmeyen miktara yönelik olduğunu belirtmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin bazı şartların varlığı halinde belli başarı oranlarını yakalayan bayiilerine bir takım indirimler uygulama hakkı olduğunu davacıya daha önce bildirdiğini, sözleşmede de bu durumu engelleyici bir hüküm olmadığını, ayrıca dava dışı bir bayiinin sözleşmesinin feshedilmesi üzerine o bölgede yeni bir bayiiyle sözleşme akdedilene kadar davacıya ve diğer tüm bayiilere geçici süreli olarak söz konusu bölgede satış yapabilme hakkı tanındığını, ancak yeni bayiiyle sözleşme akdedilmesiyle bu hakkın sona erdiğini, ancak bu sürecin davacıya yazılı olarak bildirildiğini, müvekkilinin yeni bir bayiilik sözleşmesi imzalamak için bir bayiinden yazılı onay almasının gerekmediğini, davacının sözleşme süresince müvekkilini kurula şikayet etmek de dahil bir çok akde aykırılık teşkil eden fiillerde bulunduğunu, bu şartlar altında müvekkilinin davacı ile olan sözleşmesini sürdürmesinin beklenemeyeceğini, davacıdan cezai şart talep edilebilecekken talep edilmediğini, ayrıca sözleşmenin 1.5 maddesi uyarınca davacının önceki üretim araçlarını kullanmaktan vazgeçtiğini, ayrıca müvekkilinin davacıya borcunun olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece toplanan delillere göre; davalı şirketin defter ve kayıtlarının talimat yoluyla incelettirildiği, davacı şirketin defter ve kayıtları ile sunulan tüm belgelerin inceleme konusu yapıldığı heyet raporu ve ek raporları ile davacının üretim araçları karşılığı davalı şirketten 125.000,00 euro bedel aldığının, davalının satmış olduğu malzeme bedellerinde yüksek kur uygulanması ile ilgili olarak sözleşmede davalı şirketi bağlayıcı bir döviz kuru tarifi bulunmadığının, bayiler arasında ürünlerin satış fiyatının farklı olmasının sözleşmede davalı şirkete sağlanan geniş fiyat tespit yetkisinden kaynaklanmakta olup özellikle davacı bayiiye yönelik bir yüksek tespit durumunun belirlenmediğinin, davacının havuzda toplanan paradan prim olarak alması gereken meblağın 16.603,85 TL olduğunun, davacıya bugüne kadar 3.988,09 TL ödendiğinin, buna göre davacının 12.615,76 TL alacaklı olduğunun, bunun dışında bir alacağının bulunmadığının, sözleşmede yeni bayii anlaşma yapılması hususunda davalı şirketi sınırlayıcı bir hüküm bulunmadığının tespit edildiği, rapora tarafların itirazı üzerine yeni bir bilirkişi heyeti oluşturulduğu, bu heyetçe düzenlenen raporun da önceki raporla aynı yönde olduğu, dolayısıyla davacının havuz hesabından kaynaklanan alacağı dışında herhangi bir zarara uğramadığının anlaşıldığı, havuz hesabından kaynaklanan alacağı da ıslah dilekçesi göz önüne alınarak ve taleple bağlı kalınarak 12.015,76 TL olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf veakillerinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlerden davalıdan alınmasına, 02.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.