23. Hukuk Dairesi 2013/1565 E. , 2013/3783 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki iflasın ertelenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl davada davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Asıl ve birleşen davalarda davacı şirket ve temsilcisi vekili, ... Seyahat ... İth. İhr. Tur. Nak. Şti"nin pasifinin aktifinden fazla olduğunu, ancak iyileştirme projesinin tatbikine imkan verilmesi halinde borçlu şirketin mali durumunun iyileştirilmesinin mümkün olduğunu ileri sürerek, iflasın ertelenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Asli müdahil vekili, davacıdan alacaklı olduğunu, davacının borca batık olduğunu ve iyileşmesinin mümkün bulunmadığını ileri sürerek, iflas kararı verilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen 08.....2012 tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, iflasa ilişkin olarak genel, yerel ve ticaret sicil gazetelerinde gerekli ilanların yapıldığı, şirketin aktifinin pasifini karşılamaması nedeniyle borca batık olduğunun tespit edildiği, davacı tarafça dosyaya sunulan iyileştirme projesinin inandırıcı bulunmadığı, iyileştirme tedbirlerinin yetersiz kalacağı, bu proje ile hareket edilmesi halinde iyileştirme projesi kapsamının bütünü ile gerçekleşmesinin mümkün olmadığı, davacı şirketin TTK 324/.... maddesi gereğince borca batıklığını bildirmiş olması karşısında iflasına karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, asıl ve birleşen davalardaki erteleme taleplerinin reddine, davacı şirketin iflasına karar verilmiştir.
Karar, asıl davada davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, iflasın ertelenmesi istemine ilişkindir.
İflasın ertelenmesi, borca batık durumda bulunan şirket tarafından sunulan; somut öngörüler içeren, ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi çerçevesinde bu durumdan kurtulması kuvvetle muhtemel bulunan kooperatiflerle sermaye şirketleri için öngörülmüş bir hukuki korunma yoludur (İİK.m.179). İflasın ertelenebilmesi için şirketin borca batık durumda olması, sunulacak ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi kapsamında şirketin mali durumunu düzeltebileceğine dair somut veriler ileri sürmesi ve fevkalade mühletten yararlanmamış olması gerekir (TTK.m.324, İİK.m.179 vd.). Mahkeme, İİK"nın 166/.... maddesine uygun ilan yapmalı (somut olayda yapılmıştır), borca batıklığı, TTK’nın 324.
maddesinde gösterilen şekilde varlıkların rayiç değerini belirlemek ve İİK’nın 178/.... madde ve fıkrasında belirtilen alacaklılar listesinde gösterilenler ile gerçek anlamda tesbit edilebilecek diğer borçların tutarına göre belirlemelidir. Bunun için borçlu şirket tarafından mahkemeye ibraz edilen bilanço ile mali durumun iyileştirilebilmesi amacıyla şirket tarafından bildirilen proje üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, rayiç değerler ve yapılan araştırma ve inceleme sonucu elde edilen gerçekçi verilere göre bilirkişilerce yeniden oluşturulacak şirket bilançosu (borca batıklık bilançosu) da dikkate alınıp bir sonuca gidilmelidir. İflasın ertelenmesinin amacı, borca batık sermaye şirketinin mali durumunu düzelterek borca batıklıktan kurtulmasının sağlanmasıdır. Borca batıklıktan kurtulma ise tüm borçların ödenmesi anlamına gelmeyip, aktifin pasiften fazla olmasını ifade eder. Gerek borca batıklık ve gerek iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olup olmadığı hususunda (muhasebe ve işletme ekonomisi bilgisi özel ve teknik bilgi niteliğinde bulunduğundan ve hâkimin bunları genel ve mesleki bilgisiyle çözmesi beklenemeyeceğinden) HMK’nın 266. maddesinde gösterildiği şekilde bilirkişinin oy ve görüşüne müracaat edilmeli ve bu raporun da hukuka uygunluğunun hakim tarafından denetlenmesi gerekir. Öte yandan somut verilere dayalı, çelişmeyen öngörüler içeren, özellikle sermaye ve/veya kârlılık artışını netleştiren unsurların varlığının, proje için vazgeçilmez hususlar olduğu gözden kaçırılmamalı; iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olduğunun bu yolla tesbiti cihetine gidilmelidir.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli değildir. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda, şirket envanterinde kayıtlı otobüslerin rayiç bedelleri belirlenmişse de, belirtilen rakamların hangi kriterlere göre tespit edildiği açıklanmamış, soyut olarak yapılan tespit ile yetinilmiştir. Bu durumda, şirketin işlevi, müdahil Akbank takibi de gözönünde bulundurularak yukarıda açıklanan şekilde bir bilirkişi heyeti seçilerek, şirketin tüm malvarlığı ile aktif ve pasifleri gerekçeli olarak gösterilmek suretiyle tespit edildikten sonra borca batıklık durumunun tartışılması neticesinde iyileştirme projesinin inandırıcı olup olmadığı da tartışılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi doğru görülmediği gibi, şirket temsilcisi ... tarafından bizzat açılan iflasın ertelenmesi davası bu dosya ile birleştirildiği halde, ayrı olarak varlığını devam ettiren birleşen dava hakkında hüküm tesis edilmemesi de doğru bulunmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren ... gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.