Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/6457 Esas 2014/10359 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/6457
Karar No: 2014/10359
Karar Tarihi: 02.06.2014

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/6457 Esas 2014/10359 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı, davaya konu olan alacak için itiraz etmiş, ancak mahkeme, taraflar arasında imzalanan bir protokol ile borç miktarının sabitlendiğini ve ödeme yapıldığını belirterek davanın reddine karar vermiştir. Kararda, taraflar arasında imzalanan bir sözleşme gereğince icra takibi başlatıldığı ancak takibe dayanak yapılan senedin teminat senedi olduğundan takibin iptal edildiği ifade edilmiştir. Ayrıca, tarafların kendi serbest iradeleriyle düzenledikleri bir protokolün alacak için bir takip sebebi olarak kabul edilemeyeceği vurgulanmıştır.
Kanun maddeleri: Borçlar Kanunu, İcra İflas Kanunu.
19. Hukuk Dairesi         2014/6457 E.  ,  2014/10359 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
    vek. Av. ...
    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, davalının müvekkili hakkında kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlattığını, müvekkilinin yoğun haciz baskısı altında kalarak 10/06/2010 tarihinde icra dosyasına mahsuben dosyanın yetkili avukatının hesabına 110.000,00 TL ödeme yapmak durumunda kaldığını, haciz baskısı altında ödenmiş olan bu para tahsil edilemediğinden başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, taraflar arasında imzalanan satış noktası sözleşmesi gereğince davacının müvekkilinin ürünlerinin satışını gerçekleştireceğini, sözleşme gereklerinin davacı tarafından yerine getirilmemesi üzerine davacı hakkında icra takibi başlatıldığını, ancak takibe dayanak yapılan senedin teminat senedi olduğundan bahisle takibin iptaline karar verildiğini, bu arada 10/06/2010 tarihinde taraflar arasında müvekkilinin sözleşmeden kaynaklanan 110.000,00 TL alacağının davacı tarafından ödenmesi, ödeme ile sözleşmenin feshedilmiş sayılması ve tarafların birbirlerini ibra etmiş olacaklarına ilişkin bir protokol ve karşılıklı ibraname imzalandığını, davacının ödemeyi bu belgeye istinaden yaptığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece toplanan delillere göre; davalının davacı aleyhine başlatmış olduğu kambiyo senetlerine özgü icra takibi sırasında tarafların aralarında yapmış oldukları 10/06/2010 tarihli protokol ile 21/08/2008 tarihli satış noktası sözleşmesinden kaynaklanan borç miktarını 110.000,00 TL olarak sabitledikleri ve bu miktar alacağın davacı tarafından davalının avukatının banka hesabına 10/06/2010 tarihinde havale edildiği, protokol gereği kambiyo senetlerine özgü icra takip dosyasındaki hacizlerin fekkedildiğinin sabit olduğu, davacının bu ödemeyi haciz baskısı altında yaptığını ileri sürerek davalı hakkında icra takibi başlattığı, ancak takip dayanağı alacağın konu edildiği söz konusu protokolün davacı şirket kaşesi ve şirketi temsile yetkili şahıs ile davalı vekili tarafından imzalandığı, protokolün takip tarihinden altı ay sonra tarafların kendi serbest iradeleri ile düzenlendiği,bu protokolün tarafları bağlayacağı ve artık haciz baskısından söz edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 02.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.