(Kapatılan) 18. Hukuk Dairesi 2014/10251 E. , 2014/12148 K.
"İçtihat Metni"
Davacı ... ile davalı ... aralarındaki kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı olarak taşınmaz bedelinin tahsili davasına dair ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 28.01.2013 günlü ve 2012/274-2013/61 sayılı hükmün bozulması hakkında Dairece verilen 04.06.2013 günlü ve 2013/7197-2013/9726 sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Bu isteğin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekilinin karar düzeltme istemi üzerine dosya ve eklerinin yeniden incelenmesi sonucunda;
1-Taşınmazın fiilen el atılan kısmı yönünden yapılan incelenmesinde; 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun değiştirilen Geçici 6. madde ve 25.02.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6111 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Yasaya eklenen Geçici 2. maddede; Kamulaştırma işlemleri tamamlanmamış veya kamulaştırması hiç yapılmamış olmasına rağmen fiilen kamu hizmetine ayrılan veya kamu yararına ilişkin bir ihtiyaca tahsis edilerek üzerinde tesis yapılan taşınmazlara veya kaynaklara kısmen veya tamamen veyahut irtifak hakkı tesis etmek suretiyle malikin rızası olmaksızın fiili olarak el konulması sebebiyle, mülkiyet hakkından doğan taleplere ilişkin düzenlemeler getirilmiştir.
Yukarıda belirtilen Geçici 6. madde uyarınca; malik olan kişilerin taşınmazlarına fiilen el konulması nedeniyle isteklerini belirterek (nakdi ödeme, idareye ait taşınmazın trampası, idareye ait taşınmaz üzerinde sınırlı ayni hak tanınması veya imar mevzuatı çerçevesinde başka bir yerde imar hakkı kullandırılması) öncelikle idare ile uzlaşma yoluna başvurması 1. fıkrasında dava şartı olarak kabul edilmiş, yasanın yürürlüğe girdiği tarihte henüz kesinleşmeyen davalarla ilgili ise 10. fıkrasında uzlaşma yoluna gitmeyi isteyip istemediklerini maddenin yürürlüğe girmesinden itibaren üç ay içinde idareye ve mahkemeye verecekleri dilekçeler ile bildirebilecekleri, uzlaşma talebi üzerine, uzlaşma görüşmelerinin neticesine kadar davanın bekletileceği, uzlaşılamaması hâlinde, uzlaşmazlık tutanağının mahkemeye sunulmasından sonra davaya devam edileceği öngörülmüştür.
Dava konusu somut olay incelendiğinde, kamulaştırmasız el atma nedeni ile tazminat davasının yukarıda açıklanan yasa maddesinin yürürlüğe girmesinden önce 20.04.2012 tarihinde açıldığı ve dava tarihi itibariyle uzlaşmaya başvurulduktan sonra dava açılmasını dava şartı sayan ve yukarıda açıklanan yasa maddesinin yürürlükte olmadığı ve yasanın yürürlüğe girdiği tarihte derdest olan davalarla ilgili olarak uzlaşma yoluna başvurulması isteğe bağlı olduğundan ve yasanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 3 ay içinde kullanılacak bu hakka ilişkin sürenin geçtiği de dikkate alındığında uzlaşma için başvuru şartının yerine getirilmediği gerekçesi ile mahkeme kararın bozulmasının doğru olmadığı;
2-Taşınmazın fiilen el atılmayan bölümü yönünden yapılan bozma kararının incelenmesinde ise;
Dosya içindeki bilgi ve belgelerle fen bilirkişisinin krokili raporundan dava konusu taşınmazın imar planında yol, park ve konut alanında kaldığı, davalı idarece taşınmazın (A) harfli kısmına asfalt yol yapılarak fiilen el atıldığı, taşınmazın kalan C,D, B-1, B-2 ve B-3 harfli bölümlerine fiilen el atılmadığı, 3194 sayılı İmar Kanunu"nun 7 ve 8. maddeleri kapsamında düzenlenen 1/1000 ölçekli uygulama imar planında kamuya özgülenmesi sebebiyle mülkiyet hakkına getirilen kısıtlamadan dolayı C,D ve B-3 harfli kısımlarının bedeline de hükmedildiği, mahkemece dava konusu taşınmazın fiilen el atılan kısmının ve henüz el atılmamış olsa bile diğer bölümlerinin fiilen el atılan kısımla bağlantılı olarak kamuya özgülenen yerlerden olduğu ve fiilen el atılarak yol haline dönüştürülen (A) harfli kısma el atılması nedeniyle imar uygulamasına başlandığı ve projenin bütünlüğü ilkesi gözetilerek taşınmazın fiilen el atılan alanı dışında kalan ve imar planında kamusal hizmet alanında olan kısımları ile konut alanında kalan (B-3) harfli bölümünün konumu, geometrik durumu ve yüzölçümü dikkate alındığında kullanılması mümkün olmadığından bedeline hükmedilmiş olması doğru olduğu halde, bu yöndeki kararın Dairemizce idari yargı yeri görevli olduğu gerekçesiyle kısmen bozmaya konu edilmesinin de yerinde olmadığı;
Ancak harç ve vekalet ücreti yönünden yapılan yasal düzenleme gözetilerek kararın bu nedenle düzeltilerek onanması gerektiği anlaşıldığından, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüne, Dairemizin 04.06.2013 gün ve 2013/7197-9726 sayılı bozma kararının kaldırılmasına karar verildikten sonra dosyadaki tüm bilgi ve belgelerin incelenmesi sonucunda;
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu"nun değiştirilen Geçici 6. maddesinin 7 ve 13. fıkralarında "Bu madde kapsamında açılan davalarda mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri bedel tespiti davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir" ve "Bu fıkra hükmü, bu fıkra kapsamında kalan taşınmazlar hakkında açılan ve kesinleşmeyen davalarda da uygulanır." düzenlemeleri gereğince maktu harç ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden ve bu durumun düzeltilmesi de yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, gerekçeli kararın (3) numaralı bendinin hükümden çıkarılmasına, yerine "Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 24.30 TL. maktu harcın peşin yatırılan harçtan mahsubu ile fazla yatırılan harçların yatırana iadesine, 24,30 TL maktu harcın Hazineye irat kaydına" ibaresinin yazılması ve gerekçeli kararın (4) numaralı bendinde yer alan "43.553,72 TL" ve "13.940,20 TL" ibarelerinin hükümden çıkartılarak yerlerine sırasıyla "1.320 TL" ve "24,30 TL" ibareleri yazılmak suretiyle, 6100 sayılı HMK"ya 6217 sayılı Kanunla eklenen Geçici 3. madde gözetilerek HUMK.nun 438. maddesi uyarınca hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, karar düzeltme harcının istek halinde düzeltme isteyene iadesine, 08.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.