7. Ceza Dairesi 2016/18134 E. , 2018/14276 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Suç İşlemek İçin Örgüt Oluşturmak ve Toplu Mazot Kaçakçılığı
HÜKÜM : Beraat
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
El konulan tekne ve Adli emanetin 2018/2178 sırasında kayıtlı eşyalar konusunda mahallinde her zaman bir karar verilmesi mümkün görülmüştür.
I) Maliye Bakanlığı adına Hazine vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde;
Atılı suçtan doğrudan zarar görmeyen Maliye Bakanlığı"nın davaya katılma ve hükmü temyize hakkı bulunmadığı dikkate alınarak, Maliye Bakanlığı adına Hazine vekilinin temyiz isteğinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
II) Katılan Gümrük İdaresi vekilinin sanıklar hakkında örgüt kurmak ve /veya örgüte üye olmak suçundan verilen beraat kararlarına yönelik temyiz incelemesinde;
Suçtan doğrudan zarar görmeyen Gümrük İdaresi"nin davaya katılma ve hükmü temyize yetkisi bulunmadığı gözetilerek Gümrük İdaresi vekilinin vaki temyiz talebinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 317. maddesi gereğince REDDİNE,
III) Katılan Gümrük İdaresi vekilinin sanıklar ..., ... ve ... hakkındaki teşekkül halinde kaçakçılık suçundan kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanıklar hakkında teşekkül halinde kaçakçılık oluşturmak suçunu işlediklerinden bahisle yargılama yapıldığı gözetilerek, isnat edilen suç için öncelikle sanıklar lehine olan Yasanın belirlenmesi gerektiği dikkate alınarak, eylem için suç tarihinde yürürlükte bulunan 1918 sayılı Yasanın 27/1-3. maddesinde 10 yıldan 15 yıla kadar hürriyeti bağlayıcı ceza, 19.07.2003 - 31.03.2007 tarihleri arasında yürürlükte bulunan 4926 sayılı Yasanın 5/1. maddesinde 2 yıldan 6 yıla kadar hürriyeti bağlayıcı ceza ve 31.03.2007 tarihinde yürürlüğe giren 5607 sayılı Yasanın 3/2 ve 4/1. maddelerinde bu suçun yaptırımının 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasının iki kat artırılması ile birlikte üç yıldan 15 yıla kadar hürriyeti bağlayıcı ceza olarak öngörülmesi karşısında, 4926 sayılı Yasada belirtilen ceza miktarının sanıklar lehine olduğu cihetle, olayda kesintili dava zamanaşımının da 765 sayılı TCK"nun 102/3. ve 104/2. maddelerinde öngörülen 15 yıllık süreye tabi bulunduğu gözetilerek sanık ..."ın savunmasının alındığı 27.01.2005, sanık ..."un savunmasının alındığı 02.02.2005 ve sanık ..."in savunmasının alındığı 15.07.2004 tarihleri itibariyle hüküm tarihinde 10 yıllık asli zamanaşımı süresinin dolduğu gözetilerek zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırma kararı verilmesi gerekirken yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, sanıklar hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK"nun 223/8. maddesine göre DÜŞÜRÜLMESİNE,
IV) Katılan vekilinin sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkındaki teşekkül halinde kaçakçılık suçundan kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz talebinin incelenmesinde ise;
Sanıklar hakkında teşekkül halinde kaçakçılık suçunu işlediklerinden bahisle yargılama yapıldığı gözetilerek, isnat edilen suç için öncelikle sanıklar lehine olan Yasanın belirlenmesi gerektiği dikkate alınarak, eylem için suç tarihinde yürürlükte bulunan 1918 sayılı Yasanın 27/1-3. maddesinde 10 yıldan 15 yıla kadar hürriyeti bağlayıcı ceza, 19.07.2003 - 31.03.2007 tarihleri arasında yürürlükte bulunan 4926 sayılı Yasanın 5/1. maddesinde 2 yıldan 6 yıla kadar hürriyeti bağlayıcı ceza ve 31.03.2007 tarihinde yürürlüğe giren 5607 sayılı Yasanın 3/2 ve 4/1. maddelerinde bu suçun yaptırımının 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasının iki kat artırılması ile birlikte üç yıldan 15 yıla kadar hürriyeti bağlayıcı ceza olarak öngörülmesi karşısında, 4926 sayılı Yasada belirtilen ceza miktarının sanıklar lehine olduğu cihetle, olayda kesintili dava zamanaşımının da 765 sayılı TCK"nun 102/3. ve 104/2. maddelerinde öngörülen 15 yıllık süreye tabi bulunduğu gözetilerek , atılı suça dair son eylemin Mayıs 2001 tarihinde işlendiği, suç tarihinden itibaren toplam dava zamanaşımının temyiz inceleme gününde tamamlanmış bulunduğu anlaşılmakla, katılan vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 5271 sayılı CMK"nun 223/8. maddeleri uyarınca sanıklar hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞÜRÜLMESİNE, 13/12/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.