Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2009/9291 Esas 2010/2463 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/9291
Karar No: 2010/2463
Karar Tarihi: 08.03.2010

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2009/9291 Esas 2010/2463 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2009/9291 E.  ,  2010/2463 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ümraniye 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 08/07/2008
    NUMARASI : 2007/764-2008/247

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davacı (3.Kişi) vekilince duruşmalı olarak  istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde görev yönünden reddine karar verilmiştir.Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve temyiz konusu hükme ilişkin dava, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hallerden hiçbirine uymadığından Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    Dava, davacıya ait araç üzerine davalı Vergi Dairesince 6183 Sayılı Kanun hükümlerine göre konan haciz şerhinin kaldırılması istemine ilişkindir
    Mahkemece davalılardan borçlu Ş.Gıda ve İhtiyaç Mad. Paz. San. Tic. Ltd. Şti hakkında açılan davanın husumet yokluğundan, davalı idare hakkında açılan davanın İdare Mahkemesince bakılması gerektiğinden bahisle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiştir.
    Dava 6183 Sayılı Kanuna göre konulan haciz şerhinin kaldırılması istemine ilişkin istihkak davasıdır. Anılan Kanunun 68. maddesinde aynen "İstihkak davalarına bakmaya haczi yapan tahsil dairesinin bulunduğu mahal mahkemesi salahiyetlidir..." denilmektedir. Maddede yetkili mahkemenin "haczi yapan tahsil dairesinin bulunduğu mahal mahkemesi" olduğu belirtilerek yetki konusunda özel düzenlemeye yer verildiği halde, görev konusunda yalnızca "mahkeme" ibaresi kullanılmış, başka bir kanuna atıf da yapılmamıştır. Borçlunun veya üçüncü kişilerin haczedilen mal üzerinde hak iddia etmeleri mülkiyet hakkının korunmasına yönelik olduğundan mahkemece de kabul edildiği gibi davaya bakmanın adlî argının görevine girdiğinde kuşku yoktur. Maddede geçen "mahkeme" ibaresinden "genel mahkemelerin" anlaşılması ve davaya davanın değerine göre asliye ya da sulh mahkemelerinde bakılması gerekir. Görev konusunda İİK.nun 97.maddesine atıf yapılmadığından 6183 Sayılı Kanun uyarıca yapılan hacizler nedeniyle açılan istihkak davalarına "İcra Hukuk Mahkemelerinde" bakılamaz.
    Somut olayda dava; davanın değeri dikkate alınarak tahsil dairesinin bulunduğu Ümraniye 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmıştır. Dava görevli ve yetkili mahkemede açıldığından mahkemece davanın esasının incelenerek tarafların gösterdikleri tüm deliller toplanıp sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken, borçlu Ş.Gıda ve İhtiyaç Mad. Paz. San. Tic. Ltd. Şti hakkında açılan davanın husumet yokluğundan, davalı idare hakkında açılan davanın İdare Mahkemesi görevli olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmesi doğru değildir.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi de usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. 
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 08.03.2010 gününde oybirliğiyle karar

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.