Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2008/20769
Karar No: 2010/5807
Karar Tarihi: 20.04.2010

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2008/20769 Esas 2010/5807 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2008/20769 E.  ,  2010/5807 K.

    "İçtihat Metni"

    .....
    Dava, eşi ve babası üzerinden ölüm aylığı bağlanan davalıya, düşük olan ve eşten bağlanan aylıkların istirdadı için yapılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkinidir.

    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    Hükmün, davacı avukatı ve davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

    1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı Kurum avukatının yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.

    2- Davalının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

    Davalıya, 22.02.1982 tarihinde ölen eşi üzerinden, 01.11.2002; 21.09.1991 tarihinde ölen babası üzerinden ise, 1991 yılından itibaren ölüm aylığı bağlandığı; davacı Kurum tarafından, iki ayrı dosyadan ölüm aylığı alamayacağı gerekçesi ile, düşük olması nedeniyle eşi üzerinden bağlanan ölüm aylığının 17.07.2006 tarihi itibariyle kesilerek, ödenen aylıkların istirdadı için icra takibi yapıldığı, davalının süresinde itirazı üzerine, işbu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

    Davanın yasal dayanağı, 506 sayılı Kanunun ölüm sigortası hükümlerinin düzenlendiği bölümü içerisinde yer alan ve “Eş ve çocuklara aylık bağlanması” başlığını taşıyan 68. maddesi olup, hak sahibi kız çocukları yönünden maddenin (I) numaralı bendinde aylık bağlama koşulları, (VI) numaralı bendinde aylık kesme nedenleri açıklanmıştır. Buna göre, ölüm aylığı tahsisi için kız çocuklarının Sosyal
    ./...
    -2-

    Sigortaya, Emekli Sandıklarına tabi bir işte çalışmamaları, buralardan gelir veya aylık almamaları zorunlu olduğu gibi, gerekli koşulları taşıyanlara bağlanan aylıkların kendilerinin Sosyal Sigortaya, Emekli Sandıklarına tabi işlerde çalışmaya başlamaları durumunda kesilmesi gerektiği de açıktır. Anlaşılacağı üzere, (I) numaralı bentte aylık bağlamaya ilişkin olarak “Sosyal Sigortaya, Emekli Sandıklarına tabi bir işte çalışmama, buralardan gelir veya aylık almama” koşullarına yer verilmiş olup, bu şartlar kendi çalışmaları bulunmayan davacı Yönünden gerçekleştiğinden kendisine ölüm aylığı bağlanmasında ve ödenmesinde yasaya aykırılık bulunmadığı gibi, anılan tarihler itibariyle yürürlükte bulunan düzenlemeye göre maddenin (VI) numaralı bendinde aylık kesme nedenleri açıklanırken “Sosyal Sigortadan, ....gelir veya aylık alma” olgusuna yer verilmemiştir. Her ne kadar aylık bağlanmasına engel bir neden olarak maddede açıklanan olgunun varlığının, doğal olarak aylığın kesilmesi sonucunu da doğurması gerektiği yönünde yaklaşım gösterilebilir ise de, maddede sayma yöntemi ile sınırlı sayıda belirtilen aylık kesme nedenleri arasında anılan olguya yer verilmemiş olması karşısında, yorum yolu ile kanun koyucunun iradesi aşılarak farklı bir sonuca ulaşılamaz. Diğer taraftan; söz konusu (VI) numaralı bende 4958 sayılı Kanunun 06.08.2003 tarihi itibarıyla yürürlüğe giren 35. maddesiyle “buralardan gelir veya aylık almaya” ibaresi eklenerek böylelikle “Sosyal Sigortadan, ..... Sandıklarından aylık veya gelir almaya başlama” olgusu, hak sahibi kız çocuklarına bağlanan aylığın kesilme nedeni olarak benimsenmiş ise de, davalı Kurumca ölüm aylıklarının daha önce bağlanmış ve değişikliğin 06.08.2003 tarihinde yürürlüğe girmiş olması karşısında, “sonradan yürürlüğe giren yasal düzenlemelerin önceki kanun ile oluşan kazanılmış hakları ortadan kaldıramayacağı” yönündeki temel hukuk kuralının gereği olarak, anılan bende yapılan bu eklemenin davacı hakkında 06.08.2003 tarihi öncesi yönünden uygulanabilirliği bulunmamaktadır.

    Bununla birlikte; hak sahibi kız çocuklarına bağlanan gelir ve aylıklar yönünden kanun koyucu tarafından 506 sayılı Kanuna, 09.07.2005 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5386 sayılı Kanunun 2. maddesiyle geçici 91. madde eklenerek farklı bir düzenleme yapılmıştır. Anılan maddenin ilk fıkrasında; 06.08.2003 tarihinden önce hak sahibi kız çocuklarına bağlanan gelir ve aylıkların; bunların evlenmeleri, .....abi çalışmaları veya kendi çalışmalarından dolayı buralardan gelir veya aylık almaları hariç olmak üzere geri alınmayacağı belirtilmiş, ikinci fıkrasında ise; bunlardan, yukarıda belirtilen haller haricindeki nedenlerle gelir veya aylıkları kesilen veya durdurulan kız çocuklarının gelir ve aylıklarının, kesme veya durdurma tarihi itibariyle istek koşulu aranmaksızın yeniden başlatılacağı açıklanmıştır. Buna göre, hak sahibi kız çocuklarına bağlanan gelir veya aylıkların kesilme nedenleri; evlenme, .... tabi çalışma, kendi çalışmalarından dolayı buralardan gelir veya aylık alma halleri ile sınırlandırılmıştır.
    ../...
    -3-

    Davaya konu somut olaya gelince; kendi çalışmalarına dayalı sigortalılığı bulunmayan davalıya, eşinden ve babasından ayrı ayrı ölüm aylığı bağlanıp ödenmesinin yasaya aykırılığı bulunmadığı gözetilerek, davanın tümden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

    O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

    S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün, yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 20.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    ......

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi