
Esas No: 2020/22568
Karar No: 2022/930
Karar Tarihi: 27.01.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/22568 Esas 2022/930 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesi, bir sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkumiyet hükmüne ilişkin istinaf başvurusunu esastan reddetti. Ancak, sanığın suçun işleniş biçimi ve kullanılan araçlar göz önüne alınarak verilen cezanın belirlenmesinde hatalı gerekçeler kullanıldığı belirlendi ve karar bozuldu. Kanun maddelerine göre, TCK’nın 188/4 (b) maddesi uyarınca cezada artırım yapılamayacağı, ancak bu gibi durumlarda, TCK'nın 61. maddesinin 1. fıkrasında düzenlenen suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesinde kullanılan araçlar, suçun işlendiği zaman ve yer ölçütleri ile TCK'nın 188. maddesinin 4. fıkrasının (b) bendi uyarınca öngörülen artırım oranı da gözetilerek TCK'nın 188/3. maddesine göre temel cezanın belirlenmesi gerektiği belirtildi. Ayrıca, TCK'nın 53. maddesi uyarınca yapılan değişiklikler nedeniyle sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunduğu vurgulandı.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : İSTANBUL Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hükümler : 1) Mahkûmiyet; İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 24/09/2019 tarihli, 2019/147 esas ve 2019/496 sayılı kararı
2) İstinaf başvurularının esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm sanıklar müdafileri ve sanık ... tarafından temyiz edilmekle, temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
1) Sanık ... hakkında verilen istinaf başvurusunun esastan reddine dair hükmün incelenmesinde:
5271 sayılı CMK'nın 288 ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınıp, sanık müdafiinin dilekçesinde belirttiği temyiz sebeplerinin hükmün hukuki yönüne ilişkin olduğu değerlendirilerek, anılan sebeplere bağlı olarak yapılan incelemede,
5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak ilk derece mahkemesinin hükmünden sonra 15/04/2020 tarihinde yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun ile yapılan değişikliğin, infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Sanık hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesinin kararı hukuka uygun bulunduğundan, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz isteğinin CMK'nın 302/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, hükmolunan ceza miktarı ile tutuklu kalınan süre göz önüne alınarak sanık hakkındaki tahliye talebinin reddine,
2) Sanık ... hakkında verilen istinaf başvurusunun esastan reddine dair hükmün incelenmesinde:
5271 sayılı CMK'nın 288 ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınıp, sanık ve müdafiinin dilekçelerinde belirttikleri temyiz sebeplerinin hükmün hukuki yönüne ilişkin olduğu değerlendirilerek, anılan sebeplere bağlı olarak yapılan incelemede,
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilen dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1) 5237 sayılı TCK'nın 188. maddesinin 4. fıkrasının (b) bendinde"Üçüncü fıkradaki fiillerin; okul, yurt, hastane, kışla veya ibadethane gibi tedavi, eğitim, askeri ve sosyal amaçla toplu bulunan bina ve tesisler ile bunların varsa çevre duvarı, tel örgü veya benzeri engel veya işaretlerle belirlenen sınırlarına iki yüz metreden yakın mesafe içindeki umumi veya umuma açık yerlerde işlenmesi halinde verilecek ceza yarı oranında artırılır" şeklinde düzenlemenin bulunduğu; dosya kapsamında uyuşturucu madde satışının TCK'nın 188. maddesinin 4. fıkrasının (b) bendi kapsamında kalan yerdeki araç içinde gerçekleştiği anlaşılmakla, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 30.03.2021 tarihli 2020/327 esas ve 2021/145 sayılı kararı da gözetilerek; özel aracın, TCK'nın 188. maddesinin 4. fıkrasının (b) bendinde belirtilen umumi veya umuma açık yerlerden olmadığı, dolayısıyla sanık hakkında TCK'nın 188/4 (b) maddesi uyarınca cezada artırım yapılamayacağı, ancak bu gibi durumlarda, TCK'nın 61. maddesinin 1. fıkrasında düzenlenen suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesinde kullanılan araçlar, suçun işlendiği zaman ve yer ölçütleri ile TCK'nın 188. maddesinin 4. fıkrasının (b) bendi uyarınca öngörülen artırım oranı da gözetilerek TCK'nın 188/3. maddesine göre temel cezanın belirlenmesi ile yetinilmesi gerekirken iki nitelikli halin olayda birleştiği düşüncesiyle, hatalı gerekçe ile temel cezanın belirlenmesi,
2) TCK'nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak 7242 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan hükmün BOZULMASINA, tutuklama koşullarında değişiklik olmaması ve tutuklu kalınan süre sebebiyle sanık hakkındaki tahliye talebinin reddine,
28/02/2019 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7165 sayılı Kanun'un 8. maddesi ile değişik CMK'nın 304/1. maddesi gereğince dosyanın İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesine gönderilmesine, 27.01.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.