21. Hukuk Dairesi Esas No: 2009/3126 Karar No: 2010/2453 Karar Tarihi: 08.03.2010
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2009/3126 Esas 2010/2453 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2009/3126 E. , 2010/2453 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Aydın 1. İş Mahkemesi TARİHİ : 02/12/2008 NUMARASI : 2005/158-2008/450
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 01.05.1995-01.09.1999 tarihleri arasında çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Dava, davacının davalılara ait iş yerinde 01.05.1995-01.09.1999 tarihleri arasında geçen ve Kuruma eksik bildirilen 717 günlük çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece istemin kısmen kabulü ile davacının eksik bildirilen 427 günlük çalışmasının tespitine karar verilmiştir Mahkeme kararlarında nelerin yazılacağı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 388.maddesinde belirtilmiştir. Buna göre, hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait her hangi bir söz tekrar edilmeksizin isteklerin her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.Aynı kural HUMK.nun 389.maddesinde de tekrarlanmış; HUMK.nun 381.maddesinde ise “Kararın tefhimi en az 388.maddede belirtilen hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçilerek okunması suretiyle olur” hükmüne yer verilmiştir. Bu biçim, yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır. Hatta giderek denebilir ki, dava içinden davalar doğar ve hükmün hedefine ulaşması engellenir. Kamu düzeni ve barışı oluşturulamaz. Nitekim, Yargıtay"ın yerleşmiş görüşü de bu yöndedir (Hukuk Genel Kurulu"nun 19.6.1991 gün 323/391 sayılı;10.9.1991 gün 281-415 sayılı; 25.9.1991 gün 355-440 sayılı; 05.12.2007 gün ve 2007/3-981/936 sayılı; 23.01.2008 gün ve 2008/14-29/4 sayılı, 11.02.2009 gün ve 2009/10-53/61 sayılı, kararları). Mahkemece istemin kısmen kabulü ile davacının eksik bildirilen 427 gün hizmetinin tespitine, bu günlerin sigortalı günlerine eklenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine şeklinde verilen kararda, davacının çalışmasının kabul edildiği süreler ile giriş-çıkış tarihleri açıkça gösterilerek eksik bildirilen sürelerin açıkça yazılması gerekirken ilamda yazıldığı gibi infazda tereddüt yaratacak şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasa"ya aykırı olup bozma nedenidir. O halde davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre, davalıların öteki temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harının istek halinde davalı işverenlere iadesine, 08.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.