11. Hukuk Dairesi 2014/16763 E. , 2015/2124 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 29/04/2014 tarih ve 2013/486-2014/192 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili ve davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirketin 2009 yılı Hac sezonunda Suudi Arabistan"da taşıma hizmeti vermek üzere 127 yolcusuz otobüsün gidiş ve dönüşüne izin verildiğine ilişkin gümrük izin belgesine istinaden müvekkilinin 4 adet otobüsü beheri 5.500 Dolar ücretle davalıya kiraladığını, araçların kira ücretinin yarısının Arabistan"da kalan yarısının araçlar Türkiye"ye döndükten sonra ödeneceğinin kararlaştırıldığını, araçların ve şoförlerin gümrük ve vize işlemlerinin davalı şirket tarafından yerine getirildiğini, davacı şirketin araçlarını Arabistan"da şirket adına hareket eden ... adlı şahsın karşıladığını, araçların burada aradaki anlaşmaya uygun olarak yolcu taşıma edimini yerine getirdiklerini, ancak şirket yetkililerinin kira bedelini ödemekten kaçındıklarını, davalı aleyhine ilamsız takip başlatıldığını, davalının takibe itiraz ederek durmasına sebebiyet verdiğini ileri sürerek davalının icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, %40"tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı şirket ile davalı arasında yolcu taşıma konusunda herhangi bir anlaşma yapılmadığını, takibe ve davaya dayanak yapılan faturaların davacı şirket tarafından tek taraflı olarak düzenlendiğini, araçların dava dilekçesinde ismi geçen ... isimli şahıs tarafından kiralandığını, davalı şirketin 2009 yılı Hac sezonunda yurt dışına çıkış izni olmayan bazı kişilerin araçlarını kendi adına yurt dışına çıkardığını, davacı şirketin araçlarının davalı şirket kayıtlarında yer almasının bu nedenden kaynaklandığını savunarak davanın reddini, davacı aleyhine %40"tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyularak, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, taraflar arasında dava ve icra takibine konu açık faturalarla ilgili yazılı bir kiralama sözleşmesi yapılmamış olsa da, dolaylı dahi olsa bu konuda akdi bir ilişki kurulduğu, hatta bu akdi ilişki sebebiyle davalının davacıya iki kapalı faturaya bağlı olarak 6.500 TL ödemede bulunduğu, bu nedenle davalının kiralanan 4 aracın kira bedelinden sorumlu olduğu, bunun da 11.453,20 TL olarak hesap edildiği gerekçesiyle davalı borçlunun itirazının kısmen iptali ile 11.453,20 TL asıl alacak üzerinden takibin devamına, alacağa icra takip tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili ve davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava, araç kiralama sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, mahkemece önceden verilen karar, Dairemizce, davacının alacağının Gümrük Müdürlüğü"ne verilen beyannamede belirtilen kira bedelleri gözetilerek belirlenmesi gerektiği yönünde bozulmuş ise de, mahkemece, bozma ilamı dışına çıkılarak, bilirkişi tarafından rayiç bedele göre belirlenen miktara göre hüküm kurulması doğru olmamış, hükmün bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin katılma yoluyla temyiz isteminin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle, davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenle, davacı vekilinin katılma yoluyla temyiz itirazının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 18/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.