Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/36583
Karar No: 2016/1623
Karar Tarihi: 27.01.2016

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2015/36583 Esas 2016/1623 Karar Sayılı İlamı

7. Hukuk Dairesi         2015/36583 E.  ,  2016/1623 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi
    Dava Türü : Alacak

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    Davacı, iş sözleşmesini fazla mesai ücreti alacaklarının ödenmemesi nedeniyle haklı nedenle feshettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ile fazla mesai ücreti alacaklarının tahsilini istemiştir.
    Davalı, davacının fazla mesai yapmadığını, fazla mesai yaptığında veya nöbetçi kaldığında ücretinin bordro ile ödendiğini, davacının haklı bir neden olmadan iş akdini feshettiğini bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının haklarını almadan istifa etmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, davacının istifa dilekçesi ve ibranameyi haklarının ödenmesi karşılığında verdiği, davacının fazla mesai ücretlerinin ödendiğinin ispat edilemediği, istifa ve ibraname belgelerine itibar edilmediği ve davacının iş akdinin işveren tarafından davacının iradesi fesada uğratılmak suretiyle sonlandırıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Karar davalı tarafın temyizi üzerine Dairemizce “…Davalı tarafça dosyaya sunulan davacıya ait ücret bordrolarında fazla mesai tahakkukları olduğu görülmekle birlikte bordroların bir kısmında davacının imzasının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda imzasız ücret bordroları dikkate alınmadan hesaplama yapıldığı anlaşılmakta ise de Mahkemece davacının maaşının yatırıldığı banka kayıtları getirtilerek imzasız ücret bordrolarındaki fazla mesai tahakkuklarının ödenip ödenmediği belirlenmeli, ödenen aylar fazla mesai hesabında dışlanmalı, sonucuna göre davacının fazla mesai ücreti alacağı ve buna bağlı olarak kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığı değerlendirilmelidir.” gerekçesiyle karar bozulmuştur.
    Mahkemece bozma kararına uyulmuş, davacının fazla çalışma ücretinin fesih tarihinden sonra ödendiği tespiti ile fazla çalışma alacağı talebinin reddine, kıdem tazminatı isteminin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.

    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
    Somut olayda; Mahkemece bozma kararına uyularak davacının ücretinin yatırıldığı banka kayıtları getirilmiş ve fazla çalışma alacağının ödenip ödenmediği konusunda bilirkişiden 18/12/2014 tarihli ek rapor alınmıştır. Bilirkişi ek raporunda bordrolarda tahakkuk edilen fazla çalışma ücretinin tamamının banka hesabına yatırıldığı, ancak 2008 ve 2009 yıllarına ait bir kısım bordrolarda davacı işçinin ayrılış tarihinin yazılmış olması ve davacının imzasının bulunmaması nedeni ile bu bordroların iş sözleşmesinin feshinden sonra düzenlendiğini görüşünü bildirmiş, Mahkemece aynı gerekçe ile davacının tahakkuk ettirilen fazla çalışma ücretinin fesih tarihinden sonra ödendiği, bu nedenle davacının fesihte haklı olduğu gerekçesi ile kıdem tazminatı isteminin kısmen kabulüne, fazla çalışma alacağı ödenmiş olduğundan bu istemin reddine karar verilmiştir.
    Her ne kadar Mahkemece davacının fazla çalışma alacaklarının fesih tarihinden sonra ödendiği kabul edilmiş ise de banka kayıtlarının incelenmesinde fesih tarihinden sonra ödeme yapılmadığı, ödemelerin her ay itibari ile yapıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece gerekirse, özellikle davacının fazla çalışma alacaklarının her ay için hangi tarihlerde ödendiği bankadan tekrar sorulmalı, bordrolarda görülen tahakkukların davacının banka hesabına hangi tarihlerde yatırıldığı ayrıntılı olarak tespit edilmeli, ortaya çıkacak sonuca göre kıdem tazminatı istemi yönünden hüküm kurulmalıdır.
    Mahkemece bu yönlere dikkat edilmeksizin yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 27.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi