Esas No: 2019/446
Karar No: 2020/345
Karar Tarihi: 03.06.2020
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2019/446 Esas 2020/345 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
1. Taraflar arasındaki “tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mudanya 2. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne ilişkin karar, asıl davada davalı ..., davalı BUSKİ vekili, davalı NYN İnş. Taah. Turizm San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili ve birleşen davada davalı ...Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda asıl davada verilen kararın onanmasına, birleşen davada verilen kararın bozulmasına karar verilmiş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.
2. Direnme kararı birleşen davada davalı ...Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
I. YARGILAMA SÜRECİ
Davacı İstemi:
4.1. Asıl davada davacılar vekili 06.10.2006 tarihli dava dilekçesinde; davalı NYN İnş. Taah. Turizm San. ve Tic. Ltd. Şti. ile davalı BUSKİ arasında imzalanan su borusu döşeme işinde ortaya çıkan hafriyatın 20.08.2006 tarihinde davalı ... tarafından kullanılan kamyon ile Belediye’nin gösterdiği alana dökmek yerine yol kenarına gelişi güzel boşaltıldığı esnasında yuvarlanan taşların deniz kenarında piknik yapan müvekkili ...’ın kızı ve diğer müvekkillerinin de kardeşi olan Saliha Akçay’ın ölümüne sebebiyet verdiğini ileri sürerek müvekkili ... için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00TL maddi tazminatın ve 30.000,00TL manevi tazminatın, diğer müvekkilleri için ayrı ayrı 15.000,00TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında maddi tazminat talebini 14.321,00TL olarak ıslah etmiştir.
4.2. Birleşen davada davacı vekili 29.01.2007 tarihli dava dilekçesinde; davalı ...nin kazanın meydana geldiği şantiye için “İnşaat All Risk Sigorta Sözleşmesi” yaptığını, diğer davalı ... şirketlerinin ise kazaya sebep olan aracın kasko ve zorunlu trafik sigortacısı olduğunu, davalıların müvekkilinin zararından poliçe limitiyle sorumlu olduklarını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 500,00TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında maddi tazminat talebini 14.321,00TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı Cevabı:
5.1. Asıl davada davalı NYN İnşaat İnş. Taah. Turizm San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili; davalı ..."un hafriyatı nereye dökeceği konusunda kendisine müvekkili şirket tarafından talimat verildiğini, davalı ...’un ise kendisine gösterilen yer dışında hafriyat döktüğünü, olay yerinde hafriyat dökülmemesi konusunda bir uyarı levhası olmadığını, olayın davalı ...’un kişisel kusuru ile meydana geldiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
5.2. Asıl davada davalı Bursa Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü (BUSKİ) vekili; yapılan işin istisna sözleşmesi ile diğer davalı NYN İnşaat İnş. Taah. Turizm San. ve Tic. Ltd. Şti.’ye verildiğini, istisna sözleşmesinde işin alınışından teslim anına kadar müteahhit şirketin sorumlu olacağını, müteahhit şirkete hafriyatın nereye döküleceğinin de ayrıca bildirildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
5.3. Asıl davada davalı ...; kendisine kusur yüklenemeyeceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
5.4. Birleşen davada Axa Sigorta A.Ş. vekili; müvekkili ile NYN İnş. Taah. Turizm San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında “İnşaat All Risk Sigorta Sözleşmesi” yapıldığını, olayın şantiye sahası dışında meydana geldiği için teminat kapsamında bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
5.5. Birleşen davada diğer davalı vekilleri; olay nedeniyle bir yükümlülüklerinin bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararı:
6. Mudanya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 13.10.2010 tarihli ve 2006/345 E., 2010/322 K. sayılı kararı ile; davalı ..."un su borusu döşeme işinde ortaya çıkan atık molozlardan oluşan hafriyatı kendisine gösterilen atık boşaltma mahalline götürmeden olayın meydana geldiği alana boşaltarak Saliha Akçay"ın ölümüne sebebiyet verdiği ve dava konusu olayda tamamen kusurlu olduğu, dökülen molozun yapılan iş sırasında ortaya çıkan atıklardan oluştuğu ve hizmetle ilgili olduğu, ortaya çıkan zararla moloz dökülmesi arasında illiyet bağının bulunduğu, bu sebeple davalılar NYN İnş. Taah. Turz. Ltd. Şti. ve BUSKİ"nin istihdam eden sıfatıyla sorumlu oldukları, diğer davalı ...nin ise NYN İnş. Taah. Turizm San. ve Tic. Ltd. Şti.yi yaptığı iş nedeniyle “All Risk Sigortası” ile sigortaladığı, poliçe kapsamına göre iş makinelerinin şantiye sahası içinde 3. kişilere verecekleri zararların teminatı içinde olduğu, kazanın olduğu yerin şantiye sahası ve kullanılan kamyonun da iş makinesi olduğu, dolayısıyla Axa Sigorta A.Ş.’nin sorumluluğunun bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 14.321,00TL maddi tazminat ile 30.000,00TL manevi tazminatın diğer davacılar için ayrı ayrı 15.000,00TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar BUSKİ, NYN İnş. Taah. Turizm San. ve Tic. Ltd. Şti., ... ve Axa Sigorta AŞ"den (Axa sigorta maddi tazminattan ve poliçe limitleri ile sınırlı olmak üzere) müştereken ve müteselsilen tahsiline, diğer davalılar Yapı Kredi A.Ş. ve Ray Sigorta A.Ş."nin poliçe içeriklerinin trafik kazasını kapsaması ve olayın da trafik kazası olmaması nedeniyle bu davalılar hakkında açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Özel Daire Bozma Kararı:
7. Mudanya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl davada davalı ..., davalı BUSKİ vekili, davalı NYN İnş. Taah. Turizm San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili ve birleşen davada davalı ...Ş. vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
8. Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 05.07.2012 tarihli ve 2012/5553 E., 2012/12009 K. sayılı kararı ile; birinci bentte asıl davada verilen kararın onanmasına oybirliği ile karar verildikten sonra “…2- Birleşen davada davalı ...Ş. vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; asıl ve birleşen davalar, haksız fiilden kaynaklanan zararın, zarar sorumlusu bulunan davalılardan tazmini istemine ilişkindir.
Davacılar tarafından fazlaya ait saklı tutulan hakkın kullanımı sonucu açılan ek dava, mahkemece asıl dava dosyası ile birleştirilerek yargılama sonuçlandırılmıştır. 6100 sayılı HMK.’nun 166 (Mülga HUMK.’nun 45) ve devamı maddeleri uyarınca davaların birleştirilmesine karar verilmesi halinde, sadece bunların yargılaması birlikte yürütülmekte olup, her dava bağımsız karakterini koruduğundan, mahkemece her dava için ayrı hüküm kurulmalı, yargılama giderleri ve vekâlet ücreti her dava için ayrı ayrı belirlenmelidir. Somut olayda mahkemece verilen kararda ise asıl dava ve birleşen davalar hakkında ayrı ayrı hüküm kurulmadığı gibi, birleşen davanın davalıları olan sigorta şirketleri de karar başlığında ihbar edilenler olarak gösterilmiştir. Bu durum karşısında kararın öncelikle bu nedenle bozulması gerekmiştir.
3- Ayrıca davalı ...Ş., davalılar BUSKİ Genel Müdürlüğü ile NYN İnşaat Ltd. Şti. arasındaki eser sözleşmesine konu inşaatın sigortacısıdır. İnşaat Sigortaları Poliçeleri Genel Şartları"nda inşaat sigortasının, sigorta konusunu teşkil eden değerlerin sigorta teminat süresi içinde, inşaat sahasında bulunduğu sırada, poliçede sayılan istisnalar dışında kalan, önceden bilinmeyen ve ani bir sebeple herhangi bir ziya ve hasara uğraması halini temin ettiği belirtilmiştir (İŞGŞ. 1. m.). Diğer bir deyişle inşaat sigortası ile önceden öngörülemeyen kazaların, sigorta konusu inşaat ve bu inşaat ile ilgili diğer müştemilat ve tesisler üzerinde, inşaat sahasında bulunduğu sırada, oluşturacağı hasarlar teminat altına alınmaktadır. Dolayısıyla bu sigorta poliçesine eklenen klozların hangi rizikoları teminat kapsamına dahil ettiğinin tespitinin de, bu klozların anılan genel şartlar hükmü ile birlikte değerlendirilmesi suretiyle yapılması gereklidir.
Dava konusu poliçeye eklenen İnşaat All Risk Sigortasına Bağlı 3. Şahıslara Karşı Mali Sorumluluk Klozu"nun “Teminatın Kapsamı” başlıklı 1. maddesinde bu klozun sigortalıyı, sigortanın yürürlüğü sırasında sigortalanmış olan inşaat ve montaj işlerinin ifası sebebiyle meydana gelen bir olay neticesinde 3. şahısların zarara uğraması halinde, 3. şahısların ileri sürebilecekleri taleplerin sonuçlarına karşı temin ettiği belirtildikten sonra, “Teminat Dışında Kalan Haller” başlıklı 3. maddesinin e bendinde, “Her türlü kara, hava ve deniz araçlarının neden olacağı zararlar (ancak iş makinelerinin şantiye sahası içindeki faaliyetleri nedeniyle verebilecekleri zararlar teminata dahildir)” hükmüne yer verilmiştir. Bu maddede yer alan açık ifadelerin, yukarıda anılan İŞGŞ. 1. maddesi ile birlikte değerlendirilmesinden çıkan sonuç, her türlü kara, hava ve deniz araçlarının neden olacağı zararların teminat kapsamı dışında tutulduğu, iş makinelerinin faaliyetleri nedeniyle 3. kişilere verebilecekleri zararların ise ancak şantiye sahası içinde olması kaydıyla teminata dahil edildiğidir. Dolayısıyla mahkemenin aksi yöndeki kabulü doğru değildir.
Dava konusu olayın meydana geldiği yerin şantiye sahası içinde olup olmadığı konusu ise mahkemece araştırılmamıştır. Her ne kadar mahkemece dinlenen tanık beyanlarından kazanın hafriyat boşaltılması yasak olan yerde ve şantiye sahası dışında meydana geldiği izlenimine varılıyorsa da, dosyaya sunulan harita ve krokilere göre bu yer, inşaatın sahasının çok yakınında bulunmaktadır. Dolayısıyla kaza yerinin şantiye sahası içinde olup olmadığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi gereklidir.
Bu durum karşısında mahkemece, öncelikle kaza yerinin şantiye sahası içinde bulunup bulunmadığının belirlenmesi, daha sonra uyuşmazlığın yukarıda açıklanan şekilde incelenip değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, birleşen davada verilen kararın davalı ...Ş. yararına bozulması gerekmiştir…” gerekçesi ile ikinci bent yönünden oy birliğiyle üçüncü bent yönünden oy çokluğuyla karar bozulmuştur.
Direnme Kararı:
9. Mudanya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 22.05.2013 tarihli ve 2013/42 E., 2013/190 K. sayılı kararı ile; bozma ilamının ikinci bendine uyulmuş, ayrıca önceki gerekçelere ek olarak bozma sonrası dosyaya giren Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığının 14.05.2013 tarihli yazısından kazanın şantiye sahası içinde gerçekleştiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle bozma ilamının üçüncü bendine yönelik direnme kararı verilmiştir.
Direnme Kararının Temyizi:
10. Direnme kararı süresi içinde birleşen davada davalı ...Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
11. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04.03.2015 tarihli ve 2014/11-441 E., 2015/904 K. sayılı kararı ile; kısa karar ve gerekçeli kararın hüküm kısmının usul ve yasaya uygun olmadığı gerekçesiyle direnme kararının usulden bozulmasına karar verilmiş, Mudanya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 24.06.2015 tarihli ve 2015/131 E., 2015/209 K. sayılı kararı ile; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun bozma ilamına uyularak tekrar direnme kararı verilmiştir. Direnme kararı süresi içinde birleşen davada davalı ...Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
12. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07.02.2018 tarihli ve 2017/11-33 E., 2018/121 K. sayılı kararı ile; anlaşılabilir ve denetlenebilir nitelikte bir direnme kararı bulunmadığı gerekçesiyle direnme kararının usulden bozulmasına karar verilmiş, Mudanya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 20.12.2018 tarihli ve 2018/202 E., 2018/447 K. sayılı kararı ile; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun bozma ilamına uyularak tekrar direnme kararı verilmiştir. Direnme kararı süresi içinde birleşen davada davalı ...Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
II. UYUŞMAZLIK
13. Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; birleşen davada davacının murisi Saliha Akçay"ın ölümünün gerçekleştiği yerin şantiye sahası içinde yer alıp almadığına dair araştırma yapmanın gerekli olup olmadığı ve buradan varılacak sonuca göre gerçekleşen ölüm olayından birleşen davada davalı ...Ş."nin poliçe kapsamında sorumluluğunun bulunup bulunmadığı noktasındadır.
III. ÖN SORUN
14. Hukuk Genel Kurulundaki görüşme sırasında işin esasının incelenmesinden önce, temyize konu kararın gerçekte yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı; dolayısıyla, temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulunca mı, yoksa Özel Dairece mi yapılması gerektiği hususu ön sorun olarak değerlendirilmiştir.
15. Bilindiği üzere; direnme kararının varlığından söz edilebilmesi için, mahkeme bozmadan esinlenerek yeni herhangi bir delil toplamadan önceki deliller çerçevesinde karar vermeli; gerekçesini önceki kararına göre genişletebilirse de değiştirmemelidir (6217 sayılı Kanun’un 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429. maddesi).
16. Başka bir deyişle mahkemenin yeni bir delile dayanarak veya bozmadan esinlenerek gerekçesini değiştirerek veya daha önce üzerinde durmadığı bir hususu bozmada işaret olunan şekilde değerlendirerek karar vermiş olması hâlinde, direnme kararının varlığından söz edilemez.
17. Somut olayda ise mahkemece birleşen davaya yönelik verilen karar, Özel Dairece; dava konusu olayın meydana geldiği yerin şantiye sahası içinde olup olmadığı hususunun araştırılması gerektiği gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece, bozma sonrası dosyaya giren Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığının 14.05.2013 tarihli yazısından kazanın şantiye sahası içinde gerçekleştiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.
18. Bu itibarla, mahkemece bozma ilamında belirtilen hususların değerlendirilerek yerine getirilmesi hâli bozma kararına eylemli olarak uyma niteliğinde olup, direnme kararının varlığından söz edilemeyeceğinden, yerel mahkemenin direnme olarak adlandırdığı temyize konu karar yeni hüküm niteliğindedir.
19. Hâl böyle olunca; kurulan bu yeni hükmün temyizen incelenmesi görevi Hukuk Genel Kuruluna değil, Özel Daireye aittir. Bu nedenle, yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmelidir.
IV. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
Birleşen davada davalı ...Ş. vekilinin yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 11. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 440/III-1 maddesi gereğince miktar itibari ile karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 03.06.2020 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.
Bu alandan sadece bu kararla ilintili POST üretebilirsiniz. Bu karardan bağımsız tamamen kendinize özel POST üretmek için TIKLAYINIZ
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.