
Esas No: 2021/20004
Karar No: 2022/974
Karar Tarihi: 07.02.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2021/20004 Esas 2022/974 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İstanbul 34. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından yapılan incelemede, sanığın uyuşturucu madde bulundurma suçu kapsamında tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uymaması sonucu mahkum edildiği belirlendi. Bozmaya karar verilen davanın incelenmesinde, TCK'nın 191. maddesi uyarınca sanığa isnat edilen suç için temel ceza miktarının \"bir yıldan iki yıla kadar hapis cezası\" olduğu, 5271 sayılı CMK'nın basit yargılama usulü başlıklı 251. maddesinin ise adli para cezasını veya 2 yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda uygulanabileceği belirlendi. Ancak Anayasa Mahkemesi iptal kararı ile kovuşturma evresine geçilmiş dosyalarda basit yargılama usulü uygulanamayacağına hükmetti. Bu kararın geriye yürümeyeceği ve sonuç olarak sanığın durumunun basit yargılama usulü açısından değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varıldı. Bu doğrultuda CMK'nın 251. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, sanığın cezasının dörtte bir oranında indirilmesi gerektiği belirtildi. Sonuç olarak, TCK'nın 7. maddesi ve CMK'nın 251. maddesi hükümleri göz önünde bulundurularak sanığın durumu basit yargılama usulü açısından değerlendirilmeliydi ve bu nedenle karar bozulmuştur
"İçtihat Metni"
Mahkeme : İSTANBUL 34. Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm : Tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması üzerine mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Bozmaya uyulduğu, suç tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan TCK'nın 191. maddesinde sanığa isnat edilen suç için temel ceza miktarının "bir yıldan iki yıla kadar hapis cezası" olarak belirlendiği; hükümden önce yürürlüğe giren 5271 sayılı CMK'nın 17/10/2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi ile başlığı ile birlikte yeniden düzenlenmiş olan "Basit Yargılama Usulü" başlıklı 251. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Asliye Ceza Mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir" şeklindeki düzenlemeye, 7188 sayılı Kanunun geçici 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan "01/01/2020 tarihi itibarıyla kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz" şeklindeki düzenleme ile sınırlama getirilmiş ise de; Anayasa Mahkemesinin 19/08/2020 tarihli 31218 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan, 25/06/2020 tarihli ve 2020/16 esas, 2020/33 sayılı iptal kararı ile, "...kovuşturma evresine geçilmiş..." ibaresinin, aynı bentte yer alan "... basit yargılama usulü..." yönünden Anayasaya aykırı bulunarak iptaline karar verilmesi sebebiyle kovuşturma evresine geçilmiş olan ve basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden 7188 sayılı Kanunun 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan düzenlemenin iptal edildiği anlaşıldığından; Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümesi mümkün olmayıp, Ceza Muhakemesi Kanununda yapılan değişikliklerin ise derhal uygulanması gerekmekle birlikte, basit yargılama usulü uygulanan olaylarda CMK'nın 251. maddesinin 3. fıkrasına göre; "mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir." şeklindeki düzenleme karşısında, Anayasa Mahkemesinin anılan iptal kararının neticeleri itibarıyla maddi ceza hukukuna ilişkin olduğunun ve CMK'nın 251. maddesinin 3. fıkrasında yer alan düzenlemenin sanık lehine sonuç doğurabilecek nitelikte olduğunun anlaşılması karşısında, TCK'nın 7. maddesi ile CMK'nın 251. maddesi hükümleri gözetilmek suretiyle sanığın durumunun "Basit Yargılama Usulü" yönünden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 07.02.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.