20. Hukuk Dairesi 2016/6575 E. , 2016/8952 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasında görülen davada ... 5. Asliye Ticaret ve ... 3. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı 09.05.2014 tarihli dilekçe ile; davalı bankadan işyeri kredisi kullandığını, kredi sebebiyle 1.500.-TL dosya masrafı ödediğini belirterek 1.500.-TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.
... 3. Tüketici Mahkemesi; "...Davacının konut kredisi ile işyeri satın aldığı, tüketici sıfatının bulunmadığından davaya bakma görevinin asliye hukuk mahkemesine ait olduğu..." gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir.
... 5. Asliye Ticaret Mahkemesi ise; "...Davacının tacir olmadığı, davanın tüketici (konut) kredisinden kaynaklandığı, konut kredisi ile dükkan alınmasının taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin niteliğini değiştirmeyeceği, davacının tüketici olduğu, davaya bakma görevinin tüketici mahkemesine ait bulunduğu..." gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 4822 sayılı Kanun ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un “Amaç” başlıklı 1. maddesinde “Bu Kanunun amacı, (...) kamu yararına uygun olarak tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarını koruyucu, aydınlatıcı, eğitici, zararlarını tazmin edici, çevresel tehlikelerden korunmasını sağlayıcı önlemleri almak ve tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini özendirmek ve bu konudaki politikaların oluşturulmasında gönüllü örgütlenmeleri teşvik etmeye ilişkin hususları düzenlemektir.” şeklinde açıklandıktan sonra, 2. maddesinde “Bu Kanun, 1 inci maddede belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar.” hükmüne yer verilmiştir.
Yine aynı Kanunun “Tanımlar” başlıklı 4822 sayılı Kanunla değişik 3. maddesinin (e ) bendinde tüketicinin, “bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan ve yararlanan gerçek ve tüzel kişiyi” ; (h) bendinde Tüketici işleminin, “mal veya hizmet piyasalarında tüketici ile satıcı-sağlayıcı arasında yapılan her türlü hukuki işlemi”, (f) bendinde satıcının, “kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek ve tüzel kişileri”; (c) bendinde ise malın, “Alış-verişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları” ifade edeceği belirtilmiştir. 23. maddesinde de, bu kanunun uygulaması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağı, düzenlemesine yer verilmiştir.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.
Somut olayda davacı tacir olmayıp, taraflar arasında konut/işyeri tüketici kredi sözleşmesi yapıldığı, davacının kredi ile dükkan aldığı, anılan sözleşmeden kaynaklı dosya masraflarının tahsilinin istendiği, davacının ticari ve mesleki amaçla hareket ettiği 6502 sayılı Kanun anlamında tüketici sıfatının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK"nın 21 ve 22. maddeleri gereğince; ... 3. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 13.10.2016 gününde oy birliği ile karar verildi.