(Kapatılan)16. Hukuk Dairesi 2017/5743 E. , 2021/759 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
...
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "...Çekişmeli taşınmazın tarla vasfı ile tapuya tescil edilmiş ise de keşfe katılan ziraatçı bilirkişinin taşınmazın temyiz dışı bölümünün mera vasfında olduğunu rapor etmiş olduğu, çekişmeli taşınmazın batı ve güney sınırındaki 121 ada 52 ve 58 parsel sayılı taşınmazların mera vasfı ile kesinleştiği, mera vasfındaki komşu parseller ve ziraatçı bilirkişi raporu gözetilerek dava ve temyiz konusu bölüm için mera araştırması yapılması gerekirken mahkemece taşınmazın niteliği ile ilgili olarak usulüne uygun mera araştırması yapılmadığı belirtilerek; çekişmeli taşınmaza kısmen doğu ve kısmen kuzey yönünde komşu olan taşınmazın ada ve parsel numarası belirlenip kadastro tutanağı ve varsa dayanaklarının getirtilmesi, daha sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle, aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları, 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulu ve teknik fen bilirkişisi huzuruyla keşif icra edilmelisi, keşif sırasında mahalli bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın ilk maliki, intikali ve tasarrufu, taşınmazın öncesinin mera olup olmadığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılması, bilirkişi ve tanık sözlerinin komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmesi, mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişkinin giderilmeye çalışılması, taşınmazın görüntüsü ve mera ile ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı hususlarındaki hakim gözleminin keşif tutanağına yansıtılması, teknik bilirkişiye keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmesi, 3 kişilik uzman ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulundan taşınmazın niteliği, komşu mera parselleri ve davacılara ait 121 ada 51 parsel sayılı taşınmaz ile ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı hususlarını ve taşınmazın farklı yönlerden çekilmiş fotoğraflarını da ihtiva eden ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınması daha sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 121 ada 59 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 11.020,17 metrekare yüzölçümlü bölümünün tapu kaydının iptali ile dosya içinde yer alan veraset ilamındaki payları oranında mirasçılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
6100 sayılı HMK"nın, "hükmün kapsamı" başlığını taşıyan 297. maddesinin (b) bendinde tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile T.C. kimlik numaraları, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad soyadları ile adreslerinin karar başlığında gösterilmesi gerektiği düzenlenmiştir. Belirtilen şekilde düzenlenmeyen ve zorunlu yasal unsurları ihtiva etmeyen kararın temyiz denetiminin yapılabilmesi mümkün değildir. Somut olayda, davacılardan ... yargılama sırasında 27.01.2006 tarihinde vefat etmiş, tüm mirasçıları davacı sıfatıyla davada yer aldıkları halde, gerekçeli karar başlığında davacı sıfatıyla ölü ... yer almış, davacı ... davalı sıfatıyla gösterildiği gibi mirasçılardan ... ise gerekçeli karar başlığında gösterilmemiştir. Mahkemece 6100 sayılı HMK’nın 297. maddesine aykırı şekilde karar oluşturulması isabetsizdir. Diğer taraftan, Mahkemece; davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesi ile 09.05.2017 tarihli fen bilirkişi kurulu raporuna atıf yapılmak suretiyle çekişmeli 121 ada 59 parsel sayılı taşınmazın anılan rapora ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 11.020,17 metrekare yüzölçümündeki bölümünün mirasçılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir. Mahkemece verilecek hükmün, doğru, infazı kabil, infaz sırasında tereddüt oluşturmayacak şekilde ve çekişmeli taşınmaz hakkında sicil oluşturmaya elverişli olması gerektiği gibi, verilen hükümlerin fen bilirkişi raporuna dayanması ve bu rapor ile irtibatlandırılması da hükmün infazı açısından zorunludur. Ne var ki; mahkemenin atıf yapmış olduğu rapora ekli krokide davacıların iddiasına konu olan bölümler (A1) harfi ile 1.693,21 metrekare, (A2) harfi ile 2.038,74 metrekare, (A3) harfi ile 5.343,13 metrekare, (A4) harfi ile 416,02 metrekare, (A5) harfi ile 663,68 metrekare ve (A6) harfi ile 857,28 metrekare gösterilmesine karşın; mahkemece raporda bulunmamasına rağmen bilirkişi raporuna atıf yapılmak suretiyle (A) harfi ile gösterilen 11.020,17 metrekare yüzölçümündeki bölümünün tapu iptali ve tesciline karar verildiği anlaşıldığından infazda tereddüt oluştulacak şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.02.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.