2004 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2016/13475 Esas 2018/1334 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/13475
Karar No: 2018/1334
Karar Tarihi: 13.02.2018

2004 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2016/13475 Esas 2018/1334 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, bir limited şirketin ticareti terk etmesi durumunda, temsil ve idareye yetkili müdürlerinin, şirketlerin, ticareti terk etmeleri halinde İcra İflas Kanunu'nun 44. maddesindeki yükümlülükleri yerine getirmeyeceklerine ilişkin bir istisna olmadığı için cezalandırılabileceği yönündeki görüşüne değinerek, tartışmalı bir ifade olmadığını belirtmiştir. Dosyada, borçlu şirketin ticareti terk ettiğini gösteren belgeler bulunduğu için, bir işlem yapılmaması halinde alacaklıların zarar göreceği seçimlik hareketlerden herhangi birinin gerçekleşmesiyle suçun ortaya çıkmasıyla sonuçlanacağı ve sanığın mahkumiyeti gerektiği sonucuna varılmıştır. Bu nedenle, yerel mahkemenin beraat kararının bozulması ve yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılması kararlaştırılmıştır.
Kanun maddeleri:
- 2004 Sayılı Kanun
- İcra İflas Kanunu'nun 44. maddesi
- İİK'nın 337/a maddesi
- 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi
19. Ceza Dairesi         2016/13475 E.  ,  2018/1334 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Beraat

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,
    Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14/02/2012 tarih, 2011/505, 509, 513 E, 21/02/2012 tarih, 2011/506, 510, 511, 621 E sayılı kararlarında açıklandığı üzere “tacir sayılan limited şirketlerin, temsil ve idareye yetkili müdürlerinin, sorumlu oldukları şirketlerin, ticareti terk etmeleri halinde; İcra İflas Kanunu"nun 44. maddesindeki yükümlülükleri yerine getirmeyeceklerine ilişkin bir istisnaya yer verilmediğine göre, tıpkı gerçek kişi tacirler gibi aynı Kanun"un 337/a maddesi uyarınca cezalandırılmalarına bir engel bulunmadığı" yönündeki ulaşılan sonucun zaman içerisinde yerleşik uygulamaya dönüşmüş olması, ticareti terk eden tacir açısından; muhatapların haklarını korumaya yönelik olarak İİK"nın 44. maddesi ile, ticareti terk eden bir tacire; 15 gün içerisinde keyfiyeti kayıtlı bulunduğu ticaret siciline bildirme ve bütün aktif ve pasifi ile alacaklılarının isim ve adreslerini gösteren bir mal beyanında bulunma, Ticaret Sicili Memurluğunca ticaret sicili ilanlarının yayınlandığı gazete"de ve alacaklıların bulunduğu yerlerde de mutat ve münasip vasıtalarla ilan etme ve ilan masraflarını da ödeme yükümlülükleri yüklenmiş, bu yükümlülüklere aykırı davranmanın yaptırımı ise İİK’nın 337/a maddesinde düzenlenmiş olup, takibi şikayete bağlı olan seçimlik hareketli bu suçun;
    1- İİK"nın 44. maddesine göre mal beyanında bulunulmaması,
    2- Mal beyanında mevcudun eksik gösterilmiş olması,
    3- Aktifte yer alan malın veya yerine kaim olan değerin haciz veya iflas sırasında gösterilmemesi,
    4- Mal beyanından sonra, beyan edilen bu mallar üzerinde tasarruf edilmesi” şeklinde sıralanan seçimlik hareketlerden herhangi birisinin işlenmesiyle, diğer koşulların da (alacaklının zarar görmesi ve borçlunun tacir olması gibi...) gerçekleşmesi halinde oluşacağı konusunda gerek uygulamada gerek öğretide herhangi bir duraksamanın mevcut olmaması ve somut olayımızda bu eylemden dolayı şikayetçi olan müştekinin zarar gördüğünün dosya içeriğinden anlaşılması karşısında; borçlu şirketin ticareti terk edip etmediği hususunda yaptırılan zabıta araştırması, şirketin kayıtlı olduğu Vergi Dairesinin resen terk işlemi yapıldığına dair yazısı ve ekindeki diğer belgeler ile tüm dosya kapsamına göre, şikayet tarihinden önce ticaretin terk edildiğinin anlaşılması karşısında, unsurları oluşan suçtan sanığın mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
    Kanuna aykırı ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 13/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.