21. Hukuk Dairesi 2018/1902 E. , 2019/1356 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
Davacı, davalılardan işverenlere ait işyerinde 1987-2003 yılları arasında çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava, davacının 1987-2003 yılları arasında davalıya ait işyerinde geçen ve davalı Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.Bozma ilamına uyan Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 01/01/1997 tarihinden önceki döneme ilişkin davanın hak düşürücü süre yönünden reddine, 01/01/1997-2003 tarihleri arasında davacının ... Çiftliği adlı işyerinde çalıştığının tespitine karar verilmiştir.Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliğinin kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.Hizmet tespiti davalarında, davacının tespitini istediği çalışmanın geçtiği işyerinin sahibi olan gerçek ya da tüzel kişi işveren, Sosyal Güvenlik Kurumu ile zorunlu dava arkadaşıdır ve yine hizmet tespiti davalarında fiilen hizmetin verildiği gerçek veya tüzel kişi aleyhine hüküm kurulabilir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesinin (2). fıkrasında “hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir”, hükmü öngörülmüştür.
Somut olayda, uyulmasına karar verilen bozma ilamında "01/01/1997-2003 tarihleri arasındaki sürelere ilişkin, davacının çalışmasının geçtiği davalı çiftlik işyerini belirleyip, gerekirse mahallinde keşif yapılarak bizzat davacı tarafından göstermesi sağlanıp, bu işyerinin tapu kaydının kime ait olduğu,işyerinde ne zamandır çiftlik faaliyetinin olduğu, bu faaliyet ne zamandır davalı ... tarafından yapıldığı, ne zaman davalı faaliyetinin sona erdiğinin .." araştırılması gerektiği bildirilmiş , bozmaya uyan Mahkemece mahallinde keşif yapılıp davacının çalıştığını iddia ettiği çiftliğe ilişkin alım satım belgelerinin tapu müdürlüğünden getirtildiği, ihtilaflı dönemde taşınmazların birkaç kez el değiştirdiği anlaşılmakla, Mahkemece davacının çalıştığı iddia ettiği çiftliğin uyuşmazlık döneminde kim tarafından işletildiği tereddütsüz şekilde ortaya konulmadan sonuca gidildiği böylelikle bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmediği anlaşılmaktadır.09/05/1960 gün ve 21/9 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bozma kararına uyan mahkeme artık bozma kararı gereğince işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır.Yapılacak iş, hizmet tespiti davalarının özelliği gereği gerçek işverene husumetin yöneltilmesi gerektiği hususu dikkate alınarak öncelikle çiftliğin ihtilaflı dönemde kim tarafından işletildiğini ortaya koymak ve gerçek işvereni tespit etmek, davalıların işveren olmadığının tespiti durumunda davayı gerçek işverene yönelterek onun göstereceği delilleri de topladıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre Mahkemece bir karar vermekten ibarettir. Kabule göre de, davacının çalışmalarının hangi tarihlerde geçtiği hükümde gösterilmediğinden infazda tereddüt yaratacak şekilde hüküm kurulmuştur.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 26/02/2019 gününde oybirliği ile karar verildi.