11. Hukuk Dairesi 2014/4231 E. , 2015/2088 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada (Kapatılan) Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 24.12.2013 tarih ve 2013/84-2013/157 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 17.02.2015 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile davalının dava dışı ..."ni kurduklarını, davalının kuruluşta münferit imza yetkisini haiz müdür olarak atandığını, 19.08.2009 tarihli genel kurul kararı ile her iki ortağın müşterek imza yetkisine sahip müdür atandığını, davalının aynı zamanda dava dışı ..."nin de müdürü olduğunu, tarafların ortağı olduğu ... lehine verilen çeklerin davalı tarafından dava dışı ..."nin ...’den kullandığı kredinin ödenmesinde kullanıldığını, ortaklar kurulunca ittifakla karar alınmadan davalının şirket merkezini değiştirdiğini, müvekkilince ihtar çekilip şirket defterleri incelenmek istendiğinde davalının bunu engellediğini, taraflar arasında pek çok dava ve takip dosyası bulunduğunu, davalının eylemleri ile davacı müvekkili ve...’nin zarar gördüğünü ileri sürerek, şirketin idaresinin tedbiren kayyıma tevdi ile davalının şirket müdürlüğünden azline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili hakkındaki iddiaların yerinde olmadığını, dava dışı ... ile ..."nin kullandıkları kredilere karşılıklı kefil olduklarını, ...’nin kredi borcunu kefil olan ..."nin ödediğini, davacının yasal olmayan eylemleri sonucunda şirketin çalışamaz hale geldiğini, şirketin fesih ve tasfiyesi için açılan dava ile işbu davanın birleştirilmesi gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, ...’nin ortakları olan davacı ve davalı bir çok dava sebebi ile karşı karşıya geldiğinden tarafların şirketin gerçek faaliyet amacına yönelik çalışma yapmaktan uzaklaştıkları, özellikle davalının şirket içerisinde yapmış olduğu uygulamalar ve müdürü olduğu dava dışı ...’nin borçlarını tarafların orta k olduğu ...’nin imkanları ile ödemesi,
dosyaya sunulan özel denetim raporunda davalı...’ın şirkete yüksek miktarda borçlu olması, taraflar arasında güven ortamının kalmaması ve davalı olan şirket müdürünün görevi itibari ile müdürlük sıfatını yerine getiremeyecek duruma düşmüş olması göz önüne alındığında davalının şirket müdürlüğü görevinden alınması gerektiği kanaatine varılarak davanın kabulü ile davalının müdürlük görevinden azline, dosya kapsamı, kararın niteliği dikkate alınarak bu aşamada kayyum tayin edilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Mahkemece verilen karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiş olup, bu temyiz dilekçesinin davacı vekiline tebliği üzerine davalı vekili 28.02.2014 havale tarihli temyize cevap dilekçesinde kararın kayyım tayin edilmesine yer olmadığına ilişkin kısmı yönünden düzeltilerek onanmasını talep etmiş olup anılan dilekçenin temyiz defterine kaydedildiği belirlenemediği gibi temyiz harcının yatırıldığına dair makbuza da dosya içerisinde rastlanmamıştır.
Temyiz dilekçesinin verilme usulü HUMK.nun 434"üncü maddesinde açıklanmıştır. Buna göre temyiz dilekçesinin temyiz defterine kayıt ettirilip, temyiz harcının da yatırılmış olması gerekmektedir. Temyize cevap dilekçesi ile temyiz isteminde bulunan davacı vekili tarafından bu işlemler yapılmaksızın verilmiş temyiz dilekçesinin incelenme kabiliyeti bulunmadığından temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davalının tek başına şirket merkezinin değiştirilmesi yolunda karar alması ve şirket merkezini değiştirmesinin, tarafların müşterek imza ile şirketi temsil yetkisine sahip oldukları dönemde davalının şirkete ait çekleri tek imza ile ciro etmesinin azil sebebi olarak görülmesine ve şirkete kayyım atanması talebinin asıl talep olan müdürün azli istemi yanında tedbiren feri nitelikte bir talep olarak ileri sürülmüş bulunmasına göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 2,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 17.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.