21. Hukuk Dairesi 2009/3167 E. , 2010/2410 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacının iş kazası sonucu % 33.2 oranında sürekli iş göremezliğe uğradığı olayda davacının % 30, davalı işverenin %70 oranında kusurlu olduğu dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.
Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile sigortalıya verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı davacının sürekli iş göremezlik oranı, işçinin yaşı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, hükmedilecek tutarın manevi tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda olması gerektiği de söz götürmez.
Bu ilkeler gözetildiğinde davacı yararına 35.000.00-TL manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken 55.000.00-TL’sına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden H.U.M.K.’nun 438/7. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının tamamen silinmesine, yerine;
‘’1-Maddi tazminat talebinin kabulü ile 12.997.39-TL maddi tazminatın 04.01.2002 olay tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile takdiren 35.000.00-TL manevi tazminatın 04.01.2002 olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazla talebin reddine.
3-Alınması gereken 2.591.83.-TL ilam harcından peşin alınan 185.40-TL’nin indirimi ile kalan 2.406.63-TL ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazine"ye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 185.40-TL nispi harç ile 25.20-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 211.60-TL harç giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Kabul ve reddedilen miktarlar nazara alınarak,toplam 600.00-TL yargılama giderinden; 305.00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 295,00-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre, vekil ile temsil edilen davacı yararına hüküm altına alınan maddi ve manevi tazminat miktarları üzerinden ayrı ayrı hesaplanan toplam 5.359.69-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, reddedilen manevi tazminat miktarı üzerinden Tarife gereğince hesaplanan 3.800-TL vekalet ücretinin de davacıdan alınarak davalıya verilmesine’’ rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlere yükletilmesine,
08.03.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.