
Esas No: 2020/5307
Karar No: 2022/1027
Karar Tarihi: 07.02.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/5307 Esas 2022/1027 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İstanbul 5. Ceza Dairesi, uyuşturucu madde ticareti suçlamasıyla hüküm giyen sanığın temyiz başvurusunu inceledi. Mahkeme, sanığın ses örneğinin alınarak iletişim tespiti tutanaklarının raporlandırılması gerektiği, fiziki takip tutanağına göre tanıkların dinlenilmesi gerektiği, uyuşturucu maddelerin zincirleme suç unsurlarını oluşturmayacağına karar verildiği, adli emanetin suçtan elde edildiğine dair yeterli delil bulunmadığı, adli para cezasının taksitlendirilmesi sırasında \"ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin ihtarına\" ibaresinin belirtilmemesi ve TCK'nın 53. maddesi uyarınca yeniden durumun belirlenmesi gerektiği sonucuna vararak kararı bozdu. 5271 sayılı CMK'nın 288. ve 294. maddeleri, 289. maddesinde yer alan kesin hukuka aykırılık halleri de dikkate alındı. Kararda, 7165 sayılı Kanun'un 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK'nın 304/1. maddesi uyarınca dosyanın İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesine gönderilmesi kararlaştırılmıştır. Kanun maddeleri ise şöyledir: CMK 288. ve 294., TCK 43/1., 53., 52/4., 55. ve 7242 sayılı Kanun.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : İSTANBUL Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hükümler : 1. Mahkûmiyet; İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 06/03/2019 tarih, 2018/326 esas ve 2019/120 sayılı kararı
2. İstinaf başvurusunun esastan reddi; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesinin 05/03/2020 tarih, 2019/3052 esas ve 2020/518 sayılı kararı
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararların niteliği ve temyiz sebeplerine göre incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
5271 sayılı CMK'nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak, sanık ve müdafiinin dilekçelerinde belirttikleri temyiz sebeplerinin hükmün hukuki yönüne ilişkin olduğu değerlendirilerek, anılan sebeplere bağlı olarak yapılan incelemede,
1-Hükme esas alınan ve dosya içinde bulunan tanık ... ile yapılan konuşmalara ilişkin iletişimin tespiti tutanaklarının içeriğini sanığın kabul etmemesi karşısında, sanığın ses örneği alınarak telefon konuşmalarının sanığa ait olup olmadığı konusunda Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi veya uzman bir kurum ya da kuruluşa ses analizi yaptırılarak rapor alınması ve gerektiğinde 0536 796 26 03 numaralı hattı kullandığı belirtilerek hakkında iletişim tespiti kararı alınan ... ve ... ... ile buluştuğu fiziki takip tutanağında belirtilen ... ...’ın duruşmada Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 45 ve 48. maddelerindeki hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenilmesi, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden eksik araştırmaya dayalı hüküm kurulması,
Kabule göre;
2-Sanığın 26/01/2018 tarihli eylemi 1 numaralı bozma nedenine göre yapılan inceleme sonucu sabit kabul edilebilir ise; 11/04/2018 tarihinde üzerinde yapılan aramada ele geçirilen uyuşturucu maddenin 26/01/2018 tarihinde ele geçirilen maddeden sonra temin edildiğine dair kuşku sınırlarını aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığından bu maddelerin devamı niteliğinde olduğunun kabul edilmesi gerektiği ve böylece zincirleme suçun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeksizin TCK'nın 43/1. maddesi uygulanarak fazla ceza tayini,
3- Sanıkta ele geçen adli emanetin 2018/11868 sırasında kayıtlı 2.135 TL ve 200 Dolar paranın suçtan elde edildiğine ilişkin yeterli delil bulunmadığı gözetilmeden, sanığa iadesi yerine, yazılı şekilde TCK’nın 55. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi,
4- Sanık hakkında hükmedilen adli para cezasının taksitlendirilmesinden sonra "ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin ihtarına" ibaresinin belirtilmemesi suretiyle TCK’nın 52/4. maddesine aykırı davranılması,
5-TCK'nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak, 7242 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanıkların durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olup, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesinin kararı hukuka aykırı bulunduğundan, hükmün 5271 sayılı CMK'nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozmanın niteliği, tutuklama koşullarında değişiklik olmaması ve tutuklu kalınan süre göz önüne alınarak sanık hakkındaki salıverilme talebinin reddine,
28/02/2019 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7165 sayılı Kanun'un 8. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 304/1. maddesi uyarınca dosyanın İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesine gönderilmesine, 07/02/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.