15. Hukuk Dairesi Esas No: 2019/2957 Karar No: 2019/4571 Karar Tarihi: 13.11.2019
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2019/2957 Esas 2019/4571 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı vekili, müvekkilinin murisi olarak taşınmazın 11 nolu bağımsız bölümüne müvekkilinin adına tescil edilmemiş olan bodrum kattaki deponun davalılar adına olan tapu kaydının iptalini ve müvekkilinin adına tapuya tescilini talep etmiştir. Mahkeme, talep konusu olan alanın ortak bölümlerden olduğunu gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak, davacının temyize konu mahkeme kararından sonra öldüğü ve mirasçıları arasında diğer davalılar da olduğu ortaya çıkmıştır. Mahkeme, iddia edilen hususların araştırılması için davacı ve davalıların taraf teşkili sağlanması ve işin esasına girilmeden önce davada birleşme işleminin gerçekleştirilmesi gerektiğini belirtmiştir. Kararın detaylı ve açıklayıcı şekilde kanun maddeleri eklenmemiştir.
15. Hukuk Dairesi 2019/2957 E. , 2019/4571 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki asıl ve birleşen dosya davacısı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Davacı vekili dava dilekçesinde, dava tarihinden önce öldüğü anlaşılan müvekkilinin murisi ...’ın yüklenici sıfatıyla davalılardan arsa sahibi ... ile 28.04.1093 tarihinde imzaladıkları düzenleme şeklinde inşaat mukavelesi ve 01.08.1986 tarihli düzenleme şeklinde düzeltme beyannamesine göre davacı murisi ...’a düşen bağımsız bölümlerden olan 11 nolu bağımsız bölümün müvekkili adına tescil edildiği halde bu bağımsız bölümün eklentisi olan bodrum kattaki deponun sehven müvekkili adına tescil edilmediğini ileri sürerek söz konusu eklentinin davalılar adına olan tapu kaydının iptâli ile davacı adına tapuya tescilini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda talep konusu alanın binanın altında depo ya da kazan dairesi, yağmur boruları, su kuyusu olan taşınmazın ortak bölümlerinden sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı vekilince UYAP üzerinden sunulan 05.06.2014 havale tarihli dilekçeden davacının temyize konu mahkeme kararından sonra öldüğü anlaşılmaktadır. Ayrıca dosyaya sunulan ... Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 1995/41-36 Esas-Karar sayılı veraset ilamında sözleşmeyi arsa sahibi olarak imzalayan ...’ın 22.01.1995 tarihinde öldüğü ve ... dışında mirasçılarının bulunduğu görülmektedir. ..., ...’in imzalığı sözleşmeye dayanarak ve mirasçı sıfatıyla davayı açtığı ve terekesi elbirliği ile mülkiyet halinde olduğundan diğer mirasçıların da davacı yanında yer alması gereklidir. Bu halde mahkemece davacı vekiline ölen ...’ın veraset ilamı ibraz ettirilip mirasçılarının vekâletnamelerini ibraz etmek üzere süre verilip davaya dayanak yapılan kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin yüklenicisi olan ...’ın, ...’nın mirasçıları dışında başka mirasçıları varsa bunların davaya muvafakatini sağlamak için mehil verilmesi, bu şekilde davacı yanla ilgili taraf teşkilinin sağlanması zorunludur. Davada, kat irtifakı tesis edilmiş olan taşınmazda fiilen ortak alan olarak bırakılan deponun davacı adına tescilli bağımsız bölümün eklentisi olduğunun tespit ve tapuya tescili istenilmiş olup dava sonucunda verilecek karar, diğer kat maliklerinin hukuki durumlarını da etkileyeceğinden mahkemece taşınmazın tüm maliklerini gösterir tapu kaydı getirtilip davada taraf olmayan kat malikleri hakkında bu davayla birleştirilmek üzere dava açmak için davacı mirasçılarına uygun süre verilerek, açılan dava birleştirilmelidir. Bu durumda mahkemece gerek davacı gerekse de davalı safında taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasına girilerek yapılacak tahkikatın sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken bu hususlar üzerinde durulmadan işin esası incelenip karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu nedenle davacı vekilinin diğer temyiz itirazları incelenmeksizin kararın bozulması uygun görülmüştür. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, bozma sebebine göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 5766 sayılı Kanun"un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince Harçlar Kanunu 42/2-d maddesi uyarınca alınması gereken 73,90 TL Yargıtay başvurma harcının temyiz eden asıl ve birleşen dosya davacısından alınmasına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden asıl ve birleşen dosya davacısına iadesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 13.11.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.