19. Ceza Dairesi 2015/30358 E. , 2018/1310 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi
SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜMLER : Beraat, Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Gerekçeli kararda suç isminin İİK"nın 337/a yerine İİK’nın 334 olarak yanlış gösterilmesi mahallinde düzeltilmesi mümkün maddi hata olarak görülmüştür.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1- Sanık ... hakkında bütün suçlardan kurulan hükümlere, sanık ... hakkında ise İİK"nın 333/a maddesine aykırılık suçundan kurulan hükme yönelik inceleme,
Eylemlere ve yükletilen suçlara yönelik şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
Sanık ... hakkında İİK"nın 331, 345/a, 337/a maddelerine aykırılık suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyize gelince, başkaca nedenler yerinde görülmemiş,
Ancak
1-Sanığın üzerine atılı bulunan İİK"nın 331. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen takibi şikayete bağlı olan seçimlik hareketli bu suçun; "Haciz yolu ile takip talebinden sonra veya bu talepten önceki iki yıl içinde borçlu; alacaklısını zarara sokmak maksadıyla,
“1-)Mallarını veya bunlardan bir kısmını mülkünden çıkararak,
2-)Telef ederek
3-)Kıymetten düşürerek,
4-)Hakiki surette yahut gizleyerek muvazaa yoluyla başkasının uhdesine geçirerek,
5-) Asıl olmayan borçlar ikrar ederek;
Mevcudunu suni surette eksiltirse” şeklinde sıralanan seçimlik hareketlerden herhangi birisinin işlenmesiyle, diğer koşulların da (alacaklının, borçlu aleyhine aciz belgesi aldığını veya alacağını alamadığını ispat ettiği takdirde) gerçekleşmesi halinde oluşacağının yerleşik uygulamalarda benimsenmiş olması, somut olayımızda; şikayetçi tarafın dilekçesinde borçlu şirket hakkında başlatılan takipten sonra, İzmir 22. İcra Müdürlüğünün 2011/1244 esas sayılı takip dosyasında sanığın üçüncü bir şahsa muvazalı olarak borçlu gösterildiğini iddia etmiş olup, bu eylemin alacaklısını zarara sokmak maksadıyla yapılıp yapılmadığının tespiti için, İzmir 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/50 Esas sayılı davanın sonucuna göre sanığın hukuki durumlarının takdiri yerine eksik kovuşturma ile yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
2-5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 75. maddesinin birinci fıkrası uyarınca uzlaştırma kapsamındaki suçlar hariç olmak üzere, yalnız adli para cezasını gerektiren veya kanun maddesinde öngörülen hapis cezasının yukarı sınırı altı ayı aşmayan suçlar önödemeye tabi olup, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu"nun 345/a maddesinde öngörülen suçun cezasının üst sınırının üç ay hapis cezası olduğu ve suç tarihi itibariyle uzlaştırma kapsamında bulunmadığı gözetilerek, sanık...hakkında önödeme ihtaratında bulunulup sonucuna göre durumun tayini gerekirken anılan ihtarat yapılmadan mahkumiyet kararı verilmesi,
3-Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14/02/2012 tarih, 2011/505, 509, 513 E, 21/02/2012 tarih, 2011/506, 510, 511, 621 E. sayılı kararlarında açıklandığı üzere “tacir sayılan limited şirketlerin, temsil ve idareye yetkili müdürlerinin, sorumlu oldukları şirketlerin ticareti terk etmeleri halinde: İcra İflas Kanunu"nun 44. maddesindeki yükümlülükleri yerine getirmeyeceklerine ilişkin bir istisnaya yer verilmediğine göre, tıpkı geçek kişi tacirler gibi aynı Kanun"un 337/a maddesi uyarınca cezalandırılmalarına bir engel bulunmadığı” yönündeki ulaşılan sonucun zaman içerisinde yerleşik uygulamaya dönüş olması, ticareti terk eden tacir açısından; muhatapların haklarını korumaya yönelik olarak İİK’nın 44. maddesi ile, ticareti terk eden bir tacire; 15 gün içerisinde keyfiyeti kayıtlı bulunduğu ticaret siciline bildirme ve bütün aktif ve pasifi ile alacaklarının isim ve adreslerini gösteren bir mal beyanında bulunma, keyfiyet Ticaret Sicili Memurluğunca ticaret sicili ilanlarının yayınlandığı gazete de ve alacaklarının bulunduğu yerlerde de mutat ve münasip vasıtalarla ilan etme ve ilam masraflarını da ödeme yükümlülükleri yüklenmiş, bu yükümlülüklere aykırı davranmanın yaptırımı olarak İİK’nın 337/a maddesinde düzenlenen takibi şikayete bağlı olan seçimlik hareketli bu suçun;
1- İİK’nın 44. maddesine göre mal beyanında bulunulmaması,
2- Mal beyanın da mevcudun eksik gösterilmiş olması
3- Aktifte yer alan malın veya yerine kaim olan değerin haciz veya iflas sırasında gösterilmemesi,
4-Mal beyanından sonra, beyan edilen bu mallar üzerinde tasarruf edilmesi, şeklinde sıralanan seçimlik hareketlerden her hangi birisinin işlenmesiyle, diğer koşullarında (alacaklının zarar görmesi ve borçlunun tacir olması) gerçekleşmesi halinde oluşacağı konusunda gerek uygulamada gerek öğretide herhangi bir duraksamanın mevcut olmaması ve somut olayımızda bu eylemden dolayı şikayetçinin zarar gördüğünün dosya içeriğinden anlaşılması karşısında; öncelikle borçlu şirketin faaliyetine devam edip etmediğinin tam olarak anlaşılabilmesi için sicil adresinde zabıta araştırması yaptırılıp, borçlu ticaret şirketinin kayıtlı olduğu Vergi Dairesi Müdürlüğünden mükellefiyetinin devam edip etmediği sorularak, şikayet tarihi itibariyle en son verilen vergi beyanname örnekleri de getirtilerek incelenip, mükellefiyetinin devam ettiğinin ve adresin farklı olduğunun bildirilmesi halinde bu adreste zabıta araştırması yaptırılarak delillerin bir bütün halinde değerlendirilmesi suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik kovuşturma ile yetinilerek beraat karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık...müdafii ile şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 13/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.