Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vek. Av. İ.. B.. gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR- Davacılar vekili, davalının müvekkilleri aleyhine 30.09.2006 vadeli 18.07.2006 tanzim tarihli, 85.000 TL bedelli senede dayanarak haksız icra takibine giriştiğini, Alman uyruklu olan müvekkili D.. M.." nın imzaladığı boş sayfanın üzerinin doldurulduğunu, bu müvekkilinin Türkçe bilmediğini, senette borçlu olarak D.. M.." nın gösterildiğini sonradan S... Turizm İnş. Gıda ve Tic. Ltd. Şti. ibarelerinin eklendiğini oysa senette tek imza bulunduğunu ileri sürerek müvekkillerinin borçlu olmadığının tespiti ile senedin ve takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, iddianın yazılı delille ispatlanması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde, takibe konu belgenin sahtelikle oluşturulduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, Silifke İcra Müdürlüğü" nün 2008/3872 Esas sayılı talep dosyasındaki takibe konu 18.07.2006 tanzim 30.09.2006 vade tarihli 85.000 TL miktarlı bononun ve takip dosyasının iptaline davacıların davalıya borçlu olmadığının tespitine, asıl alacağın % 40" ı olan 34.000,00 TL kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava konusu senedin lehdarı olan davalı hakkında Silifke 1. Ağır Ceza Mahkemesi" nin 15.03.2013 tarih 2011/56 Esas 2013/109 Karar sayılı mahkumiyet kararı verilmiş ancak ceza mahkemesi kararının henüz kesinleşmediği dosya içeriğinden anlaşılmıştır. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK" nun 53. maddesine göre; hukuk hakimi ceza mahkemesinin beraat kararı ile bağlı değil ise de maddi vakıayı saptayan mahkumiyet kararları ile bağlı olduğundan mahkemece yukarıda tarih ve numarası yazılı ceza mahkemesi kararının sonucu beklenerek oluşacak duruma göre bir karar verilmesi gerekirken bu yön gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 02.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.