MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli cinsel saldırı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜM : Beraat

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen beraat hükümleri usul ve kanuna uygun olduğundan, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 10.09.2014 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

Karşı Oy

Mağdure Fatma olayın olduğu gün geceleyin kocasına olayı anlatmış ve olay resmiyete intikal etmiştir. Mağdure kocasının site görevlisi olduğunu, sanığın site karşısında bakkal işlettiğini, kocasının bakkaldan alışveriş etmediğini, olay günü işe giderken sabahleyin sanığın kendisi ile bu konuyu konuşmak istediğini, konuyu geçiştirdiğini, akşam iş dönüşü yine sanığın hem yeniden konuşmak hem de eve bırakmak bahanesi ile önüne çıktığını iyi niyetli olarak mahallede bazen arabasına bindiklerinden aracına bindiğini, eve gitmeyerek tenha mahalle yönelip kendisine orada tecavüz ettiğini, olayın şoku ile ne yapacağına karar veremediğini, bilahare eşine gece olayı anlattığını beyan etmiştir.
Sanık ise, mağdure ile karşılıklı rızaya dayanan bir duygusal arkadaşlıklarının bulunduğunu, olay günü de rızası ile olay mahalline gidip sadece konuşup, öpüştüklerini, zorla tecavüz olayı olmadığını, kocasından habersiz yaptığı alışverişten dolayı kendinden para istediğini, vermeyince tartıştıklarını, bunun için iftira atıldığını ifade etmiştir.
Mağdurenin anlatımlarından, olay mahalline zora dayalı gitme konusunda bir şüphenin oluştuğu varsayılsa bile, zora dayalı tecavüz olayı ile ilgili mağdurenin anlatımları ayrıntılı olup aşamalarda da çelişmeden istikrarlı olarak devam etmektedir. Mağdurenin anlatımlarına bağlı olarak vücudunda oluşan yaralanmalar ayrıntılı ifadeyi doğrulamaktadır. Bu raporda; “sol uyluk diz üstünde ve iç kısımda ekimozlar, bel ve sırt bölgesinde yüzeysel ekimozlar, sol omuz ve kol hizasında yüzeysel ekimozlar, sağ boyun bölgesinde yüzeysel eritem, vajinal bölgede hiperemik sıyrık” olduğu belirtilmiştir. Vücudun değişik bölgelerindeki bu tespitlerin sanıkla mağdure arasında anlatıma uygun mücadele olduğunu, keza vajinal bölgedeki hiperemik sıyrık tespitininde mağdurenin ifadesinde geçen tecavüzden önce zorlayarak parmağını vajinama soktu şeklinde beyanını doğruladığı görülmektedir. Yine ertesi günü olay mahallinde bulunan yırtılmış külotunda mağdureye ait olduğu tespit edilmiştir. Sanığın savunmasında geçen şekilde rızaya dayalı bir birliktelik olması ve bununda istediği parayı vermediği için iftirada bulunduğunun kabulü halinde mağdurenin basit bir talep için daha ağır sonuçları olan ilişkinin ortaya çıkmasını sağlaması gibi bir sonuç olur ki bu da hayatın olağan akışına uygun değildir.
Bu nedenle iftira atması için ciddi bir sebep bulunmayan, anlatımları vücudundaki objektif bulgularla teyit edilen, çevreden duyulmayı göze alarak aynı gün müracaatta bulunan, yırtık külotu olay yerinde bulunan mağdurenin anlatımlarının tutarlı ve samimi olduğu, daha önceden aynı türden sabıkasıda bulunan sanıkla ilgili anlatımlarının gerçeği yansıttığı ve sanığın eyleminin sabit olduğu görüş ve kanaatinde olduğumuzdan Dairemizin aksi yöndeki sayın çoğunluk görüşüne katılmıyoruz.