16. Ceza Dairesi 2019/10924 E. , 2021/1188 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olmak
Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/2, TCK"nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurusunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Tayin olunan cezanın süresi itibariyle yasal şartları oluşmadığından, sanık müdafiinin duruşma isteminin CMK"nın 299. maddesi gereğince REDDİNE,
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre sanığın ... Dergisine aboneliğinin bulunmasının örgütsel faaliyet olarak kabul edilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede;
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosunun 18.04.2017 tarih ve 2017/68532 sayılı soruşturması kapsamında FETÖ/PDY emniyet mahrem yapılanmasına ilişkin olarak gizli tanık Garson’dan ele geçirilen dijital veriler üzerinde yapılan inceleme neticesi düzenlenen veri inceleme raporuna göre örgüt içerisindeki konumunun "mahrem imam" olduğu belirtilen sanığın, kendi beyanları ile bu hususu doğrulaması karşısında delilin değerlendirilmesinde hataya düşülerek hükme esas alınmaması mevcut deliller karşısında sonuca etkili görülmemiş; ayrıca, sanığın örgütsel konumu, faaliyetlerine göre temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan daha fazla uzaklaşılması gerekirken
yazılı şekilde eksik ceza tayini aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü sair nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak;
1-) Duruşmada SEGBİS vasıtasıyla kaydedilen savunmasına ilişkin SEGBİS çözüm tutanağı düzenleyen bilirkişiye ödenen ücretin yargılama gideri olarak sanığa yükletilemeyeceğinin gözetilmemesi,
2-) Tayin edilen temel cezadan 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 5. maddesi uyarınca artırım yapılırken 3713 sayılı Kanunun 5. maddesinin 1. fıkrası uyarınca artırım yapıldığının belirtilmesi gerektiği gözetilmeden uygulama maddesinin yalnızca 3713 sayılı Kanunun 5/2. maddesi olarak gösterilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerle BOZULMASINA, ancak bu hususların yeniden yargılamayı gerektirmeden CMK"nın 303/1-c maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün yargılama giderlerine ilişkin fıkrasının bütünüyle çıkartılarak yerine “Yargılama giderlerinin hazine üzerine bırakılmasına” ibaresinin eklenmesi ve hükümdeki “5/2.” ibaresinin “Kanunun 5/1.” olarak değiştirilmesi suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın İstanbul 34. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 16.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.