12. Hukuk Dairesi 2017/691 E. , 2017/12369 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 10/10/2016 tarih, 2016/19755 Esas - 2016/20994 Karar sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair karar düzeltme itirazları yerinde değil ise de;
Şikayetçinin, icra mahkemesine başvurusunda, ... İli, Polateli İlçesi, ... 429, 369, 283, 654, 355, 351, 548, 252, 409, 257, 469, 590, 201, 256, 203, 354, 395, 171, 385, 241, ve 440 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin ihalelerin feshini talep ettiği, mahkemece, şikayetin reddi ile şikayetçi aleyhine ihale bedelinin %10"u oranında para cezasına hükmedildiği görülmektedir.
Şikayet dilekçesinde tebligatların usulsüz olduğu ileri sürüldüğünden, satış ilanı tebliğinin usulsüz olduğunun ileri sürüldüğünün kabulü gerekir.
Somut olayda şikayetçi adına çıkarılan satış ilanı tebliğinin, 27.08.2015 tarihinde Tebligat Kanunu"nun 16. maddesi gereğince, ortaklığın giderilmesi davasının tarafı olan kardeşi ...’a yapıldığından, aynı Kanun"un hasma tebliğ yasağını düzenleyen 39. maddesindeki "Bu kanun hükümlerine göre kendilerine tebliğ yapılması caiz olan kimselerin o davada hasım olarak alakaları varsa muhatap namına kendilerine tebliğ yapılamaz” hükmü nedeniyle usulsüz olduğu anlaşılmaktadır.
O halde mahkemece; şikayetçiye satış ilanı tebliği usulsüz olduğundan şikayet konusu ... İli, Polateli İlçesi, ... 429, 369, 283, 355, 351, 548, 409, 201, 354, 171, 385 ve 440 parsel sayılı taşınmazların ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
Öte yandan, İİK"nun 134/8. maddesinde; "İhalenin feshini şikayet yolu ile talep eden ilgili, vaki yolsuzluk neticesinde kendi menfaatlerinin muhtel olduğunu ispata mecburdur" düzenlemesi yer almaktadır.
Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre, satış bedelinin, taşınmazın muhammen bedelinin üzerinde olması halinde ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabulü gerekir.
Somut olayda, ihale konusu taşınmazlardan 654, 252, 257, 469, 590, 256, 203, 395 ve 241 parsel sayılı taşınmazların satış bedellerinin, muhammen bedellerinin üzerinde olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, yukarıda anılan yasa maddesi uyarınca, bu taşınmazlar yönünden zarar unsuru gerçekleşmemiş olup, şikayetçinin ihalenin feshini istemekte hukuki yararı yoktur. Mahkemece, yukarıda anılan taşınmazlar yönünden istemin bu nedenle reddi gerekirken, işin esasının incelenerek sonuca gidilmesi yerinde değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden mahkeme kararı sonucu itibariyle doğrudur.
Ancak, İİK"nun 134. maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesinde; işin esasına girilmeden ihalenin feshi talebinin reddi halinde, şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilemeyeceği öngörülmektedir. Buna göre, şikayetçinin 654, 252, 257, 469, 590, 256, 203, 395 ve 241 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin ihalenin feshi isteminin, zarar unsuru yokluğu nedeniyle ve işin esasına girilmeden reddi gerektiğinden, mahkemece, bu taşınmazlar yönünden şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
Yukarıda belirtilen nedenlerle, Dairemizce mahkeme kararının bozulması gerekirken, düzeltilerek onandığı anlaşılmakla, şikayetçinin karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir.
SONUÇ : Şikayetçinin karar düzeltme isteminin kısmen kabulü ile Dairemizin 10.10.2016 tarih ve 2016/19755 E. - 2016/20994 K. sayılı düzeltilerek onama ilâmının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 12/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.