10. Hukuk Dairesi 2008/19669 E. , 2010/5451 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, 506 sayılı Kanunun 92. maddesi gereğince ölüm sigortasından davalıya yapılan aylıklar yarıya indirilmiş olup yersiz ödeme yapıldığı tespit edilen toplam 10.112,61 TL.nin temerrüt tarihi olan 19.03.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı Kurum vekili, dava dilekçesiyle; sigortalı İsmail Kocaman’ın vefatı nedeniyle eşi olan davalıya 21.05.2001 tarihi itibariyle ölüm aylığı bağlandığını, ancak, davalının, oğlu olan İsmail Kocaman isimli sigortalının da iş kazasında vefat etmesi nedeniyle 01.10.1971 tarihinden itibaren iş kazası sigorta kolundan gelir almakta olduğunu, davalının her iki tahsis dosyasından tam gelir ve aylık aldığının belirlenmesi nedeniyle 506 sayılı Kanunun 92. maddesi gereğince ölüm sigortasından aldığı 20.05.2001-19.02.2007 döneminde fazla ve yersiz ödenen aylıkların davalı adına borç kaydedilerek tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, yeterli araştırma yapılmaksızın ve davaya konu tahsis dosyaları getirtilerek inceleme yapılmaksızın; davalının iyi niyetli olup, yersiz ödemede kusurunun bulunmaması gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkemenin hükmü, eksik inceleme ve hatalı değerlendirmeye dayalıdır. Öncelikle, davalıya bağlanan gelir ve ölüm aylığına ilişkin tahsis dosyaları getirtilmeli, davalının, Kurum evraklarında doğru, tam ve eksiksiz bilgi verme görevini yerine getirip getirmediği tespit edilerek sonucuna göre, iyiniyetli olup olmadığı hususu belirlenmelidir.
5510 sayılı Yasanın 96. maddesi, “Kurumca işverenlere, sigortalılara, isteğe bağlı sigortalılara gelir veya aylık almakta olanlara ve bunların hak sahiplerine, genel sağlık sigortalılarına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere, fazla veya yersiz olarak yapıldığı tespit edilen bu Kanun kapsamındaki her türlü ödemeler;
a) Kasıtlı veya kusurlu davranışlarından doğmuşsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla on yıllık sürede yapılan ödemeler, bu ödemelerin yapıldığı tarihlerden,
b) Kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklanmışsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla beş yıllık sürede yapılan ödemeler toplamı, ilgiliye tebliğ edildiği tarihten itibaren üç ay içinde yapılacak ödemelerde faizsiz, üç aylık sürenin dolduğu tarihten sonra yapılacak ödemelerde ise, bu süre sonundan itibaren
hesaplanacak olan kanunî faizi ile birlikte, ilgililerin Kurumdan alacağı varsa bu alacaklarından mahsup edilir, alacakları yoksa genel hükümlere göre geri alınır…” düzenlemesini içermesi karşısında; anılan madde hükmü çerçevesinde davacı Kurumca, istirdatı mümkün olan yersiz ödeme miktarının anılan maddenin somut olaya göre belirlenecek “a” veya “b” bendi çerçevesinde belirleme yapılarak, varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile davanın tümüyle reddine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davacı Kurum Avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 15.04.2010 günü oybirliği ile karar verildi.