Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, takdiri indirim sebebinin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedeni dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin suç vasfına, haksız tahrik hükmünün uygulanması gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine;
Ancak,
Dosya içeriğine göre; sanığın, bir süre birlikte olduktan sonra kendisinden ayrılmak isteyen mağdureye suç tarihinden önce telefonla mesaj göndermek suretiyle “…sana söyleyeceğim tek şey, seni yaşatmayacağım. Bundan emin ol”, “...Ben, seni Allah’a havale etmiyorum, senin cezanı kendim verecem, sonra Allah’a havale edecem bak gör” şeklinde birden fazla kez tehdit ettiği, resmi mercilere yansıtılmamakla birlikte onu darp ettiği, olay tarihinde de müşterek arkadaşları olan tanık Serkan’ın tarafları konuşmak için biraraya getirdiği sırada, yine birlikte olma teklifini kabul etmeyen mağdureye yumruk ile vurduğu, Serkan’ın araya girdiği, bu sırada olay yerine aracı ile gelen tanık Ahmet’in, arkadaşı mağdureyi olay yerinden götürmek istediği, sanığın da, mağdurenin arkasından sarılarak, namlusunun uzunluğu sekiz cm olan maket bıçağıyla mağdurenin hayati önem taşıyan ve ana damarların yüzeye yakın yerde bulunduğu boyun bölgesini hedef alıp, iki kez vurmak suretiyle onu yüzde sabit iz niteliğinde, sağ kulak altından başlayıp boynun orta hattına doğru eğik seyirli onbir cm uzunluğunda ve0,5 cmgenişliğinde kesi ile ilk kesinin altı cm altında, dalgalanma gösteren onüç cm’lik kesi ve sağ kulak iç kısımda bir cm’lik kesiye neden olur şekilde yaraladığı, yere düşen mağdureye karşı bu kez tekme attığı, tanık Ahmet’in sanığa engel olduğu, sanığın, mağdureyi yaralandıktan hemen sonra “ben sana, seni öldüreceğim demedim mi” şeklinde bağırdığı olayda; sanığın olayda kullanılan ve öldürmeye elverişli olan falçata ile olay yerine gelmesi, darbe sayısı, hedef alınan bölgelerin ve yaraların niteliği, sanığın söylediği sözler, engel durum nedeniyle eylemin sürdürülememesi, mağdurenin yere düşmesi nedeniyle sanığın amacına ulaştığına inanması birlikte değerlendirildiğinde, söze ve eyleme bağlı olarak öldürme kastıyla hareket edildiği anlaşıldığı halde, kasten öldürmeye teşebbüs suçundan cezalandırılması gerektiği düşünülmeden, yaralama suçundan hüküm kurulmak suretiyle eksik ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmekle hükmün tebliğnamedeki düşünce hilafına (BOZULMASINA), 25.05.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.