Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/2055
Karar No: 2010/2373

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2009/2055 Esas 2010/2373 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2009/2055 E.  ,  2010/2373 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Batman İş Mahkemesi
    TARİHİ : 02/12/2008
    NUMARASI : 2006/99-2008/999

    Davacı, iş kazası sonucu malüliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen  kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün taraf  vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    Dava iş kazası sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının  maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemlerine ilişkindir.
    Mahkemece istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden kazalı  sigortalının  8.1.2005 tarihinde operatör yardımcısı olarak sondajın MAS parçasının  sökülmesi işinde çalışırken  üzeri buzlu ve ıslak olan MAS  parçasından kayıp düşerek sağ omzundan yaralanmak suretiyle  %15 oranında sürekli iş göremezliğe uğradığı, bu iş kazası nedeniyle düzenlenen 26.4.2007 tarihli  bilirkişi raporunda  davacı işçinin olumsuz çalışma koşullarına karşı gerekli koruyucu malzemeleri istemediğinden   %10, işverenin ise buzlu ve ıslak olan çalışma ortamındaki risk ve tehlikelere karşı koruyucu  malzemeleri vermediğinden ve  platformun sökülme işinde sepet ve vinç benzeri kullandırmadığından  %90 oranında kusurlu bulunduğunun belirtildiği, aynı olay için mahkemece alınan 7.12.2007 tarihli ikinci kusur raporunda ise bilirkişi heyetinin  benzer gerekçelerle bu defa işçinin %40 işverenin ise %60 oranında kusurlu bulunduğunu belirttikleri  ve mahkemece bu raporun hükme esas alındığı anlaşılmaktadır
    İnsan yaşamının kutsallığı çevresinde işverenin, işyerinde işçilerin sağlığını ve iş güvenliğini sağlamak için gerekli olanı yapmak ve bu husustaki şartları sağlamak ve araçları noksansız bulundurmakla yükümlü olduğu İş Kanununun 77.maddesinin açık buyruğudur.
    Somut olayda hükme dayanak alınan 7.12.2007 tarihli kusur raporu ile 26.4.2007 tarihli kusur raporlarının gerekçeleri benzer  olduğu halde raporlar arasındaki kusur dağılımındaki çelişki giderilmeden  sonuca gidilmesi hatalı olmuştur. Bilirkişi raporunun  İş Kanununun 77.maddesinin öngördüğü koşulları göz önünde tutarak ve özellikle, işverenin dönüş için uygun araç ve koşulları oluşturmadığı da dikkate alınarak, işyerinin niteliğine göre, işyerinde uygulanması gereken İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliğinin ilgili maddelerini incelemek suretiyle, işverenin, işyerinde alması gerekli önlemlerin neler olduğu, hangi önlemleri aldığı, hangi önlemleri almadığı, alınan önlemlere işçinin uyup uymadığı gibi hususlar ayrıntılı bir biçimde incelemek suretiyle kusurun aidiyeti ve oranı hiç bir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek biçimde, saptaması gerekir.
    Mahkemece yapılacak iş; 26.4.2007  ve 7.12.2007 tarihli kusur raporlarında  işçi ve işverene verilen kusur oranları arasındaki çelişkinin giderilmesi için  işçi sağlığı ve iş güvenliği konularında uzman bilirkişilerden oluşan bilirkişi heyetine konuyu yeniden yukarıda açıklandığı biçimde inceletmek, verilen rapor dosyadaki bilgi ve belgelerle birlikte değerlendirilmek, hüküm tarihine en yakın tarihte belli olan veriler göz önünde tutularak yeniden hesap raporu almak, bu şekilde hak sahiplerinin zararı belirlendikten sonra, mükerrer ödemeyi ve haksız zenginleşmeyi önlemek için, hüküm tarihine en yakın tarihte yürürlükte bulunan katsayı ile hak sahiplerinin gelirlerindeki artışları saptamak suretiyle tazminattan indirilmek ve sonuca göre karar vermekten ibarettir.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın kusur raporları arasındaki açık çelişki  giderilmeden  yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozmanın niteliğine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine  yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine,  8.3.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi