11. Ceza Dairesi Esas No: 2019/9180 Karar No: 2020/1503 Karar Tarihi: 19.02.2020
Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/9180 Esas 2020/1503 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen ve Resmi belgede sahtecilik suçuna ilişkin olduğu belirtilen kararda, sanığın yokluğunda verilen kararın doğru bir şekilde tebliğ edilmediği, bu nedenle yapılan tebligat işleminin geçersiz olduğu belirtilmiştir. Kararda ayrıca, ceza infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılması gereken hakların gözetilmediği ve Anayasa Mahkemesi kararıyla bu durumun düzeltilebileceği vurgulanmıştır. Yargılama süreci hukuka uygun olarak yapılmış ve sanığın suçlu olduğu tespit edilmiştir. Kararın gerekçeli olarak açıklandığı ve temyiz nedenlerinin yerinde görülmediği sonucuna varılmıştır. Kararda, 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesinde belirtilen ceza infazı sürecinde yoksun bırakılması gereken haklar arasında alt soy dışındaki diğer hakların da bulunduğu belirtilmiştir. Detaylı olarak, 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesi incelendiğinde, ceza infazı sürecinde yoksun bırakılacak hakların neler olduğu belirtilmiştir.
11. Ceza Dairesi 2019/9180 E. , 2020/1503 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
Sanığın yokluğunda verilen kararın, aynı zamanda bilinen en son adresi olan MERNİS adresine, öncelikle Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesine göre tebliği gerekirken, doğrudan Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesi gereğince yapılan tebligat işlemi geçersiz olup sanık müdafiinin hükmü yasal süresinde temyiz ettiğinin kabulü ile yapılan incelemede: 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında, aynı maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan alt soy dışındaki diğer haklardan, cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılması gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliği, Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal hükmü ile birlikte infaz aşamasında yeniden değerlendirilmesi mümkün görülmüştür. Yargılama sürecindeki işlemlerin hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen görüşler ile delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışılarak değerlendirildiği, vicdanî kanının deliller ve dosyadaki bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, fiilin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, fiile uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlenip uygulandığı, kurulan hükümde bir aykırılık bulunmadığı anlaşılmış; sanık müdafinin temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan, hükmün ONANMASINA, 19.02.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.