
Esas No: 2015/12942
Karar No: 2015/13136
Karar Tarihi: 16.11.2015
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/12942 Esas 2015/13136 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : MARDİN SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/11/2014
NUMARASI : 2012/405-2014/770
Taraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ................ raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir.
Davacı, kayden malik olduğu olduğu çekişme konusu 1132, 2013, 1987, 1914 ve 1962 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydında “M.. A..” olan adının “Ş............ A...................”olarak kaydedildiğini belirterek anılan kayıtların nüfus kayıtlarına uygun şekilde düzeltilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; iddianın ispatlandığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bilindiği üzere; taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin adı, soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme taleplerinin kaynağını oluşturur. Bu tür işlerde kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir.
Bu tür işlerde mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı ve kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir:
1-Kimlik bilgilerinde düzeltme yapılması veya tespiti istenen talep konusu taşınmazların tapu kayıtları (ilk tesis ve tedavülleriyle) ve kadastro tutanakları (tespit ve tescile esas alınan tüm dayanak belgeleriyle) ayrıca taşınmazlar kadastrodan sonra edinilmişse buna ilişkin tüm belgeler ile birlikte getirtilmelidir.
2-Nüfus müdürlüğünden, talep konusu taşınmazların tapu kayıtlarında malik olarak görünen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarında bulunup bulunmadığı araştırılmalı, mevcut ise bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak talep konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığı kendilerinden sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişilerin nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenmelidir.
./..
3-Taşınmazın bulunduğu yerleşim yerinde zabıta aracılığı ile kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığı da araştırılmalıdır.
4-İstem konusunda tanıklar dinlenmelidir.
5-Tüm bu araştırmalar sonucu hâlâ kesin bir kanaat oluşmamış ise mahallinde keşif yapılarak; tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri taşınmaz başında dinlenmelidir.
Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir.
Davanın niteliği gereğince, yargılama harcı ve vekâlet ücreti maktu olarak belirlenmelidir.
Tapu Müdürlüğü yasal hasım olduğundan yargılama giderlerinden (ve yargılama giderlerinden olan vekalet ücretinden) sorumlu tutulmamalıdır.
Somut olaya gelince; mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hükme elverişli ve yeterli olduğu söylenemez.
Şöyle ki, kadastro bilirkişilerinin sağ olup olmadıkları hususunda yeterli araştırma yapılarak, sağ olanlar dinlenmemiştir. Keza dava konusu taşınmazların kimlerin tasarrufunda olduğuna ilişkin keşif yapılmamış, mahalli bilirkişiler tespit edilerek taşınmaz başında dinlenmemiştir.
Hâl böyle olunca; yukarıda değinilen ilkeler ve olgular çerçevesinde araştırma ve inceleme yapılarak öncelikli olarak çekişme konusu taşınmazlar başında keşif yapılması, tespit edilecek mahalli bilirkişiler ile kadastro bilirkişilerinden sağ olanların taşınmaz başında dinlenmesi, taşınmazların kim ve kimlerin tasarrufunda olduğunun saptanması, mülkiyet aktarımına neden olmamak bakımından davacı ile kayıt malikinin aynı kişi olup olmadığının açıklığa kavuşturulması, ondan sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.
Davalı Tapu Müdürlüğü vekilinin temyiz itirazları belirtilen nedenlerle yerindedir. Kabulüyle hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 16.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.