10. Hukuk Dairesi 2008/22130 E. , 2010/5233 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Davacı taşınmazı üzerine davalı Kurum tarafından konulan haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Mahkemece, İcra İflas Kanununun 110. maddesi gereğince, davalı Kurumun, haciz tarihinden itibaren iki yıllık süre içinde satış talebinde bulunmadığı, haciz işlemi için, davacının şartlı muvafakatine rağmen, Kurumca şartın yerine getirilmeden haciz işleminin yapıldığı ve Noterlik Kanunu’nun 89. maddesi gereği, muvafakatin resmi şekilde düzenlemediğinden geçerli olmadığı gerekçesi ile, davanın kabulüne ve davalı Kurumca konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiş ise de; davalı Kurum tarafından borçlu hakkında yapılan icra takiplerinin, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre yapılmış olup, taşınmaz üzerine konulan hacizlerin de bu Kanun hükümlerine göre gerçekleştirilmiş olması karşısında; davada, İcra İflas Kanununun 110. maddesinin uygulama kabiliyetinin bulunmadığının düşünülmemesi; Noterlik Kanunu’nun “Düzenleme şeklinde yapılması zorunlu işlemler” başlığını taşıyan 89. maddesinde “Niteliği bakımından tapuda işlem yapılmasını gerektiren sözleşme ve vekaletnamelerle, vasiyetname, mülkiyeti muhafaza kaydı ile satış, gayrimenkul satış va"di, vakıf senedi, evlenme mukavelesi, evlat edinme ve tanıma, mirasın taksimi sözleşmesi ve diğer kanunlarda öngörülen sair işlemler bu fasıl hükümlerine göre düzenlenir.” hükmü çerçevesinde, haciz yapılmasını sağlamak için, davacının tek taraflı irade beyanını içeren belgenin, anılan madde kapsamında tapuda işlem yapılmasını gerektiren sözleşme olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığının gözetilmemesi; 14.10.2003 tarihli davacının imzasını taşıyan muvafakat sonucu, Kurumca muvafakate konu şart yerine getirilerek, davacının taşınmazı üzerine haciz işleminin gerçekleştirildiğinin nazara alınmaması isabetsizdir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular çerçevesinde davacının talebi irdelenerek varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 12.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.