1. Hukuk Dairesi 2014/11212 E. , 2015/13131 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar vekili; davacı E.. C.. 723 ve 729 sayılı parsellerin maliki olduğunu, 723 sayılı parselin diğer davacı S.. B.."a 729 sayılı parselin de davalı C.. satılmak istendiğini ancak hata yapılarak 723 nolu parselin davalı C.. 729 sayılı parselin de davacı A.. temlikine ilişkin resmi senet düzenlendiğini, yanlışlığın devir işlemlerinin yapılmasından sonra fark edildiğini, 2009 tarihinden bu yana723 parsel sayılı taşınmazın davacı Selda" nın kullanımında olduğunu, taşınmaza fidan dikip, duvarlarını onardığını, yanlış taşınmazın devredildiğini anladıktan sonra hatalı devirleri düzeltmek için girişimde bulunduğunu, ancak sonuç alamadığını ileri sürüp 723 parselin tapu kaydının iptali ile davacı S.. B.. adına tapuya tescilini istemiştir.
Davalı vekili, davanın hakdüşürücü süre nedeniyle reddi gerektiğini, kendisine devredilen 723 parsel sayılı taşınmazın numarasını bizzat davacı Efendi" den aldığını, yine bizzat davacı Efendi" nin kendisine üzerinde el yazısı bulunan çap kaydı ve tapu fotokopisini verdiğini, yaptığı araştırmada edindiği taşınmazın satım ilanını internette bulduğunu, internetteki satış ilanının 1.800,00 m2 yüzölçümlü 723 parsel sayılı taşınmaza ait olduğunu, oysa 729 sayılı parselin ise 1.400,00 m2 yüzölçümünde bulunduğunu, 729 parsel sayılı taşınmazı 3 yıl önce satın alan davacı S.. kendisine husumet yöneltilemeyeceğini, iyiniyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; hakdüşürücü sürenin geçmediği, davalının internette yayınlanan ilan tarihinden sonra davacı Efendi tarafından kendisine verilen plan örneğine göre taşınmazı görüp satın aldığı, dinlenilen tanık beyanlarının çeliştiği, bir tanığın beyanını diğer tanığınkinden üstün tutmanın mümkün olmadığı, tanık beyanları haricindeki deliller çerçevesinde sonuca ulaşılmaya çalışıldığı, davalının, davacı Efendi" ye taşınmaz bedeli olarak ödediğini beyan ettiği miktar ile 729 sayılı parselin değerinin yakın olduğunun bilirkişi raporu ile tespit edildiği, ancak salt bu hususun davanın kabulüne yeterli olmadığı, mevcut deliller dahilinde davalının herhangi bir hilesi ve buna benzer bir eyleminin tespit edilemediği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekilince temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ... raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Dava, hata hukuksal nedenine dayalı iptal-tescil isteğine ilişkin olup, davacıların iddialarını kanıtlayamadıkları gözetilerek, davanın reddedilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacıların yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine.
Ancak, bilindiği üzere; harç ve yargılama giderleri davada haksız çıkan tarafa yükletilir.
Somut olayda, dava reddedildiğine göre, harç ve yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılması gerektiği açıktır.
Öte yandan, harç hususu kamu düzenini ilgilendirdiğinden, re"sen gözetilmesi zorunludur.
Bu durumda, kararın 2 nolu bendinde hükme bağlanan “Alınması gerekli 24,30 TL ilam harcından peşin yatan ,00 TL harcın mahsubu ile, ,00 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına” şeklindeki bent doğru değilse de, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden Hüküm fıkrasının 2 nolu bendinde yer alan, “Alınması gerekli 24,30 TL ilam harcından peşin yatan ,00 TL harcın mahsubu ile, ,00 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına” ibaresinin çıkartılarak, yerine “Harçlar Yasası gereğince karar tarihi itibari ile alınması gereken 24,30 TL. harcın davacılar üzerinde bırakılarak, davacılar tarafından peşin olarak yatırılan 400,95 TL. harçtan mahsubu ile, bakiye 376,65 TL.nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine”ibaresinin yazılmasına, davacıların bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK"nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 16.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.