19. Hukuk Dairesi 2014/6210 E. , 2014/10021 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ile davalı şirket tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, galvaniz tesislerinin çinko ihtiyacını karşılamak üzere davalı şirketle muhtelif tarihli sipariş sözleşmeleri imzalandığını, müvekkili şirketin davalı tarafından sağlanacak malzemeler karşılığı olarak davalıya davaya konu 6 adet toplam 130.292,68 TL tutarında çek verdiğini, alım satımı gerçekleşen külçe çinkoya ait davalı şirket faturalarında malların yurt dışından ithal yoluyla temin edildiğini belirtir gümrük beyanname, tarih ve numaraları yazılmasına rağmen ithalatın gerçekleştiğine dair gümrük beyannamelerinin talebe rağmen davalı satıcı tarafından müvekkiline verilmediğini, bu nedenle Katma Değer Vergisi yönünden KDV Kanunu"nun 9/1 maddesi gereği ek yükümlülüğe muhatap olduklarını, gerkçekleştirilen KDV tevkifatını ödeme suretiyle yerine getirdiklerini, oysa KDV tutarının daha önce fatura karşılığı olarak davalı şirkete ödendiğini, bu nedenle mükerrer ödenen KDV miktarının davalı şirket cari hesabına borç kaydedildiğini ve KDV tevkifatından sonra davalı şirketin, müvekkili şirkete 90.161,25 TL. borçlu hale geldiğini iddia ederek müvekkili şirketin davalıya borcu olmadığının tespiti ile bedelsiz kalan çeklerin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevabında, yetki itirazı ile birlikte satılan malların hepsine ithal mal muamelesi yapılarak KDV tevkifatı yapılmasının sorumluluğunun davalıya yükletilemeyeceğini, bu durumda satıma konu malların ithal mallar olduğunu davacının ayrıca ispat etmesi gerektiğini, faturalar davacı alıcıya gönderildiğinden ve itiraz edilmediğinden fatura ve içeriklerinin kesinleştiğini, dava konusu çeklerin sebepten soyut belgeler olduğunu, davacının kendi tuttuğu usulsüz cari hesaba davalı adına borç kaydetmesinin davalıyı bağlamayacağını savunarak davanın reddi ile lehlerine tazminata karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, akdi ilişki tarafların kabulünde olup, yanlar arasındaki uyuşmazlığın, KDV tevkifatından kimin sorumlu olduğu, tutarının ne olabileceği noktalarında odaklandığı, davalı yanın davacıya teslim ettiği külçe çinkoların ithal yolu ile geldiği, gümrük giriş beyannamelerinin davacı tarafından yazılı olarak talep edilmesine rağmen davalı tarafından ibraz edilmediği, bu nedenle davacı yanın KDV açısından sorumlu duruma düştüğü, ödemenin gerçekleşmesiyle davalının cari hesapta borçlu duruma düştüğü, davacı lehine bakiye veren meblağın 151.273,25 TL olduğu, dava konusu çeklerin sipariş sözleşmelerine istinaden verildiği gerekçesiyle davacının, davalıya borçlu olmadığının tespiti ile dava sırasında ödeme yapılmak zorunda kaldığından dava istirdada dönüşmüş olup, taleple bağlılık ilkesi göz önünde tutularak 130.292,68 TL"nin davalıdan alınıp, davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı şirket ve davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekili ile davalı şirketin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlerden davalıdan alınmasına, 29.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.