23. Hukuk Dairesi 2017/1722 E. , 2020/3190 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen davada itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Asıl davada davacı vekili, davalı kooperatifin müvekkili birliğin üyesi iken 31.10.2008 tarihinde göndermiş olduğu yazı ile istifa ettiğini bildirdiğini, davalının üye olduğu döneme ilişkin 54.802,00 TL asıl alacak, 37.813,38 TL işlemiş faiz borcunun tahsili için başlatılan takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı vekili, ödeme emrinde aidatın hangi yıl ve aylara ait olduğunun açıklanmadığını, davacının müvekkili kooperatife gönderdiği 21.08.2006 tarihli yazı ile herhangi bir alacak talebinde bulunmadığını, davacıya şerefiye ve tapu işlemleri için geri almak üzere ödediği alacağının ödenmemesi üzerine ortaklık aidatlarından mahsup edilmesini talep ettiklerini, takipten dolayı borçlu olmadıklarını savunarak, davanın reddini ve %40 kötüniyet tazminatının tahsilini istemiştir.
Birleşen davada davacı vekili, müvekkili birlikten istifa ettiğini bildiren davalı kooperatifin üye olduğu tarihlerde ödemesi gereken ancak ödenmeyen yol katılım bedeline ilişkin alacağın tahsili için başlatılan icra takibine davalı itirazının haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili, yol yapım katılım bedeli ile ilgili mükerrer taleplerde bulunulduğunu, kooperatifin gönderdiği yazılar uyarınca adalar arası yol açma bedelleri de dahil olmak üzere taksitler halinde davacı yana 112.420,00 TL ödeme yapıldığını, şerefiye bedeli alacaklarının da olduğunu, kooperatiflerin bağlantılarının bulunmadığı güzergahların da açılması ile bedellerinin üye kooperatiflere ödetilmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu savunarak davanın reddi ile %40 kötüniyet tazminatının tahsilini istemiştir.
Asıl davada mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar taraf vekillerinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 3402 E.-3823 K.sayılı ilamıyla davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının yerinde görülmediği, 12.08.2006 tarihli yönetim kurulu kararında sözü geçen olağan genel kurul kararı ile yönetim kurulu kararının ekindeki liste getirtilip kendisine tahsis edilen taşınmazın istifadan sonra davalı kooperatif tarafından iade edilip edilmediği de araştırılarak takas koşullarının oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi, karar tarihinden önce yürürlüğe giren TBK’nın 88. ve 120/2 maddesindeki yasal düzenlemelerin somut olay bakımından değerlendirilerek, işlemiş temerrüt faizi oranı ve miktarı ile işleyecek temerrüt faiz oranı bakımından gerektiğinde bilirkişiden denetime elverişli bir rapor alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda iddia, savunma,dosya kapsamı ve bilirkişi raporuna göre, asıl davada davalının, davacı kooperatifin üyesi olduğu döneme ait ödenmemiş aidat borcunun mahsuplardan sonra takip tarihi itibariyle kalmadığı, bu nedenle, davacının bunun için takip başlatmasının haksız ve davalının itirazının yerinde olduğu, birleşen davada ise davacının yol katılım bedelinin tahsili amacı ile başlattığı takibe karşı davalı itirazının kısmen yerinde olduğu, alacağın likit olduğu gerekçesiyle asıl davanın reddine, birleşen davanın ksmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı , taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harçlarının temyiz edenlerden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.10.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.